4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1985
Okunma

İki bin dört yılı sekizinci ay
Karşına çok çetin çıktım köstebek
Öyle görünüpte kaçması kolay
Bu sefer canını yaktım köstebek
İlk görüşte deprem oluyor sandım
Toprak nefes alıp soluyor sandım
Üzerime bir fil geliyor sandım
Enine boyuna baktım köstebek
Toprağı kazınca açıldı üstün
Suçlusun ya işte o yüzden sustun
Darbeyi alınca delindi postun
Vurunca tüyünü döktüm köstebek
Sevmiyordu seni düşmanda dostta
Gözüm yoktu senin el kadar postta
İki tane altta biride üstte
Üç dişini birden söktüm köstebek
Üç senedir devam eden yarıştı
Bu senede pırasalar buruştu
Ciğer böbrek birbirine karıştı
Kazmayı karnına çaktım köstebek
Bahçe duvarını delde göreyim
Sarımsağı soğanı çalda göreyim
Sıkıysa bir nefes alda göreyim
Gırtlağını iyi sıktım köstebek
Çatladı duvarlar döküldü sıva
Oynadı yerinden kapı çerçeve
Kara haberini gönderdim eve
Evini başına yıktım köstebek
Şu senin elinden usandım bezdim
Gece gündüz senin peşinde gezdim
Ayakkabı kadar bir mezar kazdım
Hece taşlarını diktim köstebek
ŞENER im uzatma yeter e gayrı
Köstebeği malûp ettim de gayrı
Her şey serbest ne istersen ye gayrı
Mezarına soğan ektim köstebek
Ahmet ŞENER