0
Yorum
8
Beğeni
3,7
Puan
60
Okunma

Eğilseydim çok kapılardan geçerdim ama
Ben dik durmayı seçtim...
Işığa kör olan gece
Sabahı göremez
Şafak söküp alırken canını
Sorgulatır vicdanını
Sahiden gördün mü ?
Yoksa baktığın aynanın
Ardındaki sır mıydı seni kör eden?
Güneş
Kendi ateşinden kaçmaz
Doğarken dağların ardından
Yakar geceyi
Eritir gölgeleri de
Kör etmez kendini asla
O, sadece var olur...
Bir “Ol!” emriyle yanan
Sonsuz bir “Kün!” ateşiyle...
İnsan
Bir ayna tutar güneşe
Camın arkasında
Kendi karanlığını titreterek
Bu ne cüret!
Der gölgeler içinden bir ses
Sen ki bir zerresin
Nasıl kaldırırsın bu yükü
Bu ağır, bu yakıcı hakikati ?
Işı görmek için
Karanlığa bakmak gerek...
Işık,
Aydınlıktan korkmaz
Korku,
Sadece karanlığın çocuğudur...
Işık,
kendi varlığında yıkar şüpheyi
Aynada yansıyan
Güneşin kendisi değil
Senin ona bakış biçimindir...
Yanarsın,
Tutuşursun,
Kavrulursun…
Tâ ki cam eriyene,
Ayna saydamlaşana
Sen, sen olmaktan çıkıp
Işık olana dek...
Yol,
Aynada yanmaktan geçer
Vicdanın karanlık kuyusu
Ancak o yakıcı ayrımda arınır...
Şafak,
Canını çekerken gecenin
Bırak çeksin...
Çünkü asıl sabah
İçindeki güneşe döndüğün
O ilk anda doğar...
Körlüğün perdesi
Ancak insanın kendi
Karanlığına baktığı an yırtılır...
Çağdaş DURMAZ
5.0
67% (2)
1.0
33% (1)