Ey sevgili…
Güpegündüz zifir düşer gölgelerime,
Tükenir bir bir vadeleri ümitlerin
Tövbelenir düşüncelerim yüreğime
Kederim üşür yanaklarımda
Bir hançer gibi sızar geçmişin izi.
Gidesim gelir…
Basar bağrına beni bu şehir
Gidemem...

Sokak başında taze ekmek kokusu
Çocuk kahkahalarıyla yükselir göğe.
Yasemen kokulu bir yel okşar saçlarımı,
Döker önüme hatıralarımı
Her biri bir çağ, her biri bir yangın…
Sessizliğine sokul der içimin
Akar alın teri kalbimin avuçlarına.
Gidesim gelir...
Bestelenir nağmelerimde bu şehir,
Gidemem...

Kapkara geceler örter başımı,
Sarılır ağlarım sensizliğe
Zindan gecelerin sızısı, ıssız sokaklarında
Gölgene sığınmak ister gönlüm
Aklımın darağacında sallanan taze ölüyüm
Dibe çeker masum hüzünlerimi.
Bir çığlık olur içimde zaman…
Gitmek isterim...
Yankılanır ruhumda bu şehir,
Gidemem...

Kılıç yarası yüreğim durur ellerimde,
Ellerimde anılarım kanar avuçlarımda.
Konuşsam parçalanır dilimdeki sükût,
Saklarım kendimi kendi içimde.
Lal olur gece dudaklarımda,
Ateşi harlar aşkın
Gidesim gelir…
Kavrulurum sana, tutuşur bu şehir,
Gidemem...

Doru atlar koşar rüyalarımın yurdunda,
Sen gizli muştusun kaderimin ufkunda
İnkılaba durmuş yeminlerimin önünde
Boyun büker yakıp yıktığım gemiler.
Virandır irem bağlarım,
Ama bilir gönlüm, yakındır baharım.
Tutar yüreğimden sımkısı kader
Gidesim gelir...
Sindirir bakışlarına bu şehir,
Gidemem...

Kayarken umudum ellerimden,
Dermanım yok artık, yarım nefesim
Bir çınar gibi devrilirim tut yüreğimden.
Sensizliğin uçurumuna düşmeden
Ben sana yazgılıyım yar,
Dünümde sen, yarınımda sen var
Bu yangından kaçamam, dönemem bu aşktan.
Gidesim gelir...
Bir yemin gibi çeker beni bu şehir,
Gidemem...

Eylül Meral YAĞMUR