0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
12
Okunma
Kara Tren
Uzak mesafeleri kavuşmaya eyleyen,
Ray üstünde ağır ağır yürüyen
Her vagonunda bir özlem, bir sır, bir hatıra,
Geçerken köyleri tarlaları usulca öter kara tren.
Banyölerden el sallar küçük bir çocuk,
Annesi gözyaşını gizler, gülümseyerek…
Bir mendil savrulur, sanki yılların yüküyle,
Ve tren, bir hikâyeyi ardında bırakır sessizce.
Kömür kokusu umutla karışır havaya,
Simsiyah duman gibi dağılır içimdeki uzaklar.
İçinde kim bilir hangi mektup, hangi kavuşma arzusu,
Belki de vuslatsız bir sevda taşıyor bu tren…
Bir istasyonda zaman donar, bir başka yerde başlar,
Bir çift göz bakar camdan, içine düşer gece…
Ne tam bir gidiş, ne de geliş olur bazen yolculuk,
Kara tren, bazen sadece içimizden geçer.
Raylar birleşir, ayrılır tıpkı yollar gibi…
Her istasyon bir kaderdir; bekleyen ya da giden.
Ve o tren…
Her zaman biraz geçmiş,
Biraz umut…
Biraz da bizden…