1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
44
Okunma

En güzel hatıralar hatırda kaldılar,
Ve sen yoksan, hatırlar yoksun sevgili..
En masum sabahın en büyük günahından yazıyorum sana,
Seni haddinden çok sevmek..
Öyle güzelsin ki,
Öyle çok sevilesi ki yumuşacık yanakların,
Küçücük ellerin,
Kahverengi gözlerin,
Öyle,
Öyle sevilesi ki..
Sevmediğim her âna yanar yüreğim,
Tutup ellerinden kırlarda koşmadığıma..
Gözlerine biraz daha bakmadığıma..
Ve pamuk yanağından bir kez daha öpmediğime..
Belki de sevmiyor sanıyorsun,
Belki yanmıyor sanıyorsun,
Oysa çöllerdeki su gibi severken
İbrahim’in ateşinde odunlardandım..
Anlatamadım sevdâmı belki de sana,
Gözlerinin pınarında boğulurken
Kirpiklerin can simidimi batırıyordu..
Bense durmadan, bıkmadan seviyordum..
Kağıt bardaktan içtiğimiz çaylar,
Hâlâ elimi yakıyor sevgili..
Senin parkta açtığın yer sofraları
Açtığım en güzel iftarlardı..
Ve ben gözlerine bakıyordum
Gözlerin umuda..
O kadar güzellerdi ki,
Bana baktığında en büyük yıldızdan fazla parlıyordu..
Bir gün tepelik bir yere çıkıyorduk,
Ellerin ellerimde..
Taşlık, kocaman kayalar demeden en tepeye çıktık..
Badem ağacı vardı bir tane,
Bizim badem ağacı..
Gören de sanki biz ektik sanacak,
Olsun bizim işte..
Badem ağacının altında oturup sarılırdık,
Ordan akıp giden hayata bakardık..
En büyük insanın karınca kadar göründüğü bir yerden..
Hemen aşağıda akan hayat,
Bir yandan çocuğunun elinden tutan anne,
Bir yandan tutamayan çiftler..
Hayat çok garip be sevgili,
Sımsıkı tut ellerimi
Bizim bir badem ağacımız var
Ya olmayanlar..
Sevmek..
Hakarettir lugatımda benim,
Biz sevmedik,
Sevgi bizdik sevgili..
Hâlâ biziz.
Hep biz olacağız..
Serhat ERTAŞ
5.0
100% (2)