4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
83
Okunma

1980 yılında resmi bir iş koluna işe başlamıştım
İlk günümdü . teknik bir arızaya müdahale etmemiz gerekiyordu .
Çevreden duyduğumuza göre arıza veren yer çeşitli dolgular nedeniyle yerin 4 metre altında kalmıştı . bizler dört yeni gelen birer acemiydik , başımızda 48 kiloluk üflesen uçacak işinin ehli çok eski bir teknik yetkili vardı , ona seslendim bu nasıl olacak dört metre yer kazılır mı kafayı mı yedik biz dedim .
48 kiloluk saçları ağarmış derisi kayış gibi kararmış adam yüzüme 5 saniye baktı .
Hiçbir şey demedi . Eline kazmayı aldı başladı vurmaya vurdu vurdu kürekleri alın atın bu toprağı dedi , sonra yeniden vurmaya başladı bir anda aniden bana döndü , bak çocuk biz vuracağız o kaybedecek , biz vuracağız o kaybedecek , biz vuracağız o kaybedecek ! anladın mı dedi .
5 saat sonra dört metre yerin dibine arızaya inmeyi başardık . şaşkınlık içindeydim .
O insana aradan 45 yıl geçse de çok saygı duyuyorum , bana hayatımın dersini verdi .
Vefat ettiyse Mekanı cennet olsun , yaşıyorsa Allah rahmet eylesin .
Bu şiiri o günün anısına yazmıştım .
Çok sağlam !
Bırak uğraşma
Başaramazsın diyenlere
Sakın aldırmayın !
Yıkılmaz denen duvar,
Azmedip kazmayı vurdukça
Eninde sonunda yıkılır ,
Çok uzak !
Bu yolu yürüyemezsin diyenlere
Sakın aldırmayın !
Küçük adımlarla bile olsa,
Sonunda mutlaka varılır .
Hem ne fark eder !
Kuruyup yok olmayı bekleyen
bir ot gibi yaşamaktansa
İnandıklarımız uğruna savaşmak ;
Neden yapmadım deyip ,
Pişman olmaktan ,
Her zaman daha iyidir .
Orhan Gülaçar
5.0
100% (6)