Ey güzel yüzlüm
Ey canımın yongası
Hayatımın anlamı,kalbimin atışı
Seninle bir kır bahçesinde otursak
Elimde kalemim,defterim birde kahve olsa
Göz göze baksak, deryalara dalar gibi
Bir rüzgar esse ılık ılık
Ve sana yazdığım şiirleri sana uçursam
Yazdıklarımı sana anlatsam
Saçların savrulsa
O baygın gözlerinle bakarken saçların gözlerini kapasa
Ey rüzgar es ılık ılık
Seninle karşılıklı kahve içsek
İster köpüklü olsun, ister karidesi bol
Yeter ki sen yanımda ol
İster şekerli olsun, ister orta
Sen varsın ya yanımda
Bu dünyada senden şeker birşey mi var
Ah güzelim ahhh
Bir bahar sabahı,bir kır bahçesinde
Karşılıklı kahve içsek seninle
İçimiz içimize sığmasa
Sanki memlekete gider gibi
Yerlerin yeşilini okşar gibi, gökyüzünün mavisini okşar gibi
Seninle karşılıklı kahve içsek
Otursak göz göze baksak
Kahvenin kokusunda birbirimizi bulsak
Geçmişi, yaşananları konuşsak
Herşey dün gibiyken
Yılların nasıl geçtiğini anlatsak birbirimize
Ve bir çay bahçesinde oturduğumuz masadan
Yüzüme vuran o ağacın gölgesinde serinlesek beraber
Seninle birlikte bir fincan kahve içebilmenin hayalî bile güzel
Seninle karşılıklı bir kahve içsek
Yıllar sonra bir araya gelsek
Yüzümüzde tebessüm , gülücük ve neşe olsa
Hüzün olmasa, keder olmasa bir fincan kahveyle
Bir zamanlar yaşanan o büyük aşkın hikayesini
Bir fincan kahveye sığdırsak
Ve elimizde fincanlarla birbirimize bakarken
İkimizde desek ki,neden ayrı kaldık ki
Neden ayrıldı yollarımız
Bir fincan kahve içsek seninle
Ve yılların boş vermişliğini konuşsak
Seninle karşılıklı bir fincan kahve içsek
Ve kahvenin rengi olan gözlerine baksam,dalsam,
ellerini tutsam
Hatırı kırk yıl değil , ölünceye kadar kalsa...