5
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
197
Okunma
HEY! ZİBİDİ AHMAKLIK
HOVRDANIN PERÇEMİ
Gaye, hedef, heves, aşk; ihtişam, paye, makam
Altın oran karizmam, allı pullu fiyakam
Peşlerinden koşarken üstüm başım, ak yakam
Fikrim, nefsim, gururum, havsalam lime lime
Savrulup diyar diyar düştüm başka iklime
Hey! zibidi ahmaklık, huvardanın perçemi
Hey! seni kambur riya, sinemdeki serçemi
Canımın mahzeninde avlayan kedi misin
Kıçı kirli dünyada pak ve ebedi misin
İşlerken ihtişamla dünyama ak sedefi
Hülyaları dizerken düşünmeden esefi
Belleğim şaşı imiş ıskaladım hedefi
İçimde, hırslarımın dinmeyen fırtınası
dışıma derin sinmiş, hazzın kirli kınası
Hey seni asi zorluk gençliğimin mirası
Hey seni kızıl korluk, gönlümün ihtirası
Hey seni sinsi morluk, hayatımın kirası
Her gaye bir işkence, her tutku bir azapmış
Mevki makam şöhretin getirisi gazapmış
Kocağında olmazmış sorunsuzca uyumak
Kekremsisin sen hayat, sanki sen mayhoş sumak
Özümü, hayallerle boyadım yumak yumak
Zamanın gergefinde işlerken ince ince
Sevdiğim her desene gümüş kirkit inince
Kibirin albenisi yüreğime sinince
Beşeri makamların işledim armasını
Bilirim sanıyordum tutup koparmasını
Asıldım tüm gücümle, yıllarca çekip durdum
Gücümü tüketince bitkin düşüp oturdum
Mağma gibi terimden, yanaklarım, avurdum
Kaşım, gözüm ve çehrem yandıkça daha yandı
Birbir tükendi umut ömür sona dayandı
Gaye, hedef, heves, aşk renklendi bir yekünde
İhtişam, paye makam, tutkumun her gününde
Yenilen güreşçiydim künde ardında künde
Direnme gücüm bitti, artık çekilip sustum
Sindiremedim heyhat, hepsini tek tek kustum
kendini yedirmezmiş bu hayat bize dostum
Zamanın sofrasında ömrüm imiş dildiğim
Sadece bir serapmış, hayat diye bildiğim
5.0
100% (12)