1994 yılında yazdığım bir şiirimdir. Anama, babama ve Mehet Emmiye rahmetlerdiliyorum. Rahime Teyze’ye, Fatoş Abla’ya ve Elif Kız’a da selam olsun
EKMEK KAPISI
Anam, Tarlaya ekmek kapısı derdi Babam oduna... Abime: Oku oğlum diyerek, ekmek kapın derlerdi okuluna. Mehmet Emminin dükkanıydı ekmek kapısı, Rahime Teyzenin dikiş makinası. Fatoş ablanın dantel yumağı Elif kızın, iplik fabrikası.
Nasıl bir kapıydı bu anlayamamıştım Zira; çocuktum o an kavrayamamıştım.
Kaç zaman geçti bilmem... Köydeki evimizin alt damından Sarıkız’ın inleyerek gördüm yığıldığını. Bir de Döne anamdan duydum: Kapandı ekmek kapım diyen çığlığını.
Büyümüştü merakım Neydi bunun hikmeti? Sonra birgün Babama sordum bu kapı neydi?
Kapısı emekten dedi babam Kilidi alın teri! Çalışır didinirim İşte o günden beri. Okuldan başladım kapının kolunu aramaya Büyüdükçe anladım bu işi kavramaya.
Ya emeğim az geldi Ya terim kifayetsiz! Şükredip Yaradana Bekledim şikayetsiz...
Sonra eşimin bir gün Açıldı birden bahtı, Bize de gurbetten yana açıldı bu kutsal kapı.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Anne anactir yuksunmez sırtında bebesi tarla çapa olmaz ise mahsul vermez o kış kara geçer onlar için bütün borçlar güze ertelenir Baba ise oduna gider tomruk sırtında ağır gelmez ona çünkü okuması lazım çocukların dikis makinesinin sesi ninni gibidir besikteki bebeğe Rahime teyze bastıkça pedala dünya döner bilir etrafinda Dantel yumak ceyizligidir Elifin oda bir adım atar hayata çile sararken fabrikada
Nasıl bir kapıydı bu anlayamamıştım Zira; çocuktum o an kavrayamamıştım. Çünkü sen yokluğun ortasindasindur nasıl.farkina varacaksın sek.sek bile oynayamayan büyüdün
Sığır sarı kız Bir köyü bir keçi servettir geleceğini kaybederdi köylü sarı kızını kaybedince süt sağanak yogur yapacak peynir olacak pazarda satacak tezgah boş kalmamaliydi
Sen akın terini ekmeğine karistiran çorbasına damlayan Bir ananın babanın evladısın
Ya emeğim az geldi Ya terim kifayetsiz! Şükredip Yaradana Bekledim şikayetsiz...diyorsun ya
Elin ekmeği kanlidir Yiyen silmiş Yiyemeyen aç kalmıştır
İşte siir budur İşte benim şiirim hayatın gerçeği içinde canlı insanların konuştuğu bizi bize anlatan bizden pasajlar kesitler
Ayakta alkışladim sairimi
Destancı tarafından 12.11.2025 12:22:11 zamanında düzenlenmiştir.
Destancı tarafından 12.11.2025 13:05:40 zamanında düzenlenmiştir.
Evet; yaşanmışlıkları anlatmak, yüreklere dokunabilmenin en bariz örneği olsa gerek. Ortak yaşanmışlıklar yazıldığında, emanet bir kumaş gibi durmuyor. Masa başında oturup, çalışarak da çok güzel şiirler yazılanilir elbette. Ancak şiir; akademik bir bilgiyi gerektirmekten ziyade yoğun duygu ve Hak vergisi yetenek isteyen bir durumdur. İşte bu yüzden yaşanmışlıklarımızı, özümüzü, kültürümüzü, örf ve adetlerimizi yani bizi anlatan şiirler okuyucunun gönül telini titretebiliyor. Ekmek kapısına gelince ki o bizim yaşanmışlıklarımızın mihenk taşıdır diyebiliriz. Zira; Ekmek en kutsal emektir bizim için. Ondandır evin geçimi için girdiğimiz işe ekmek kapısı, ekmek kazancı, ekmek teknesi ve ekmek davası deyişimiz. Ve yine dinimizde de kutsaldır ekmeğimiz ve emeğimiz. Ondandır eskiden sokakta bir ekmek kırıntısı bulsak eğilip alıp, tepelenmeyecek yüksekçe bir yere bırakmamızın nedeni. Oysa şimdilerde çöp konteynırları ekmeklerle dolu. Sanırım yine ondandır evlerimizde betin bereketin kalmayışı:(
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum
Evet; yaşanmışlıkları anlatmak, yüreklere dokunabilmenin en bariz örneği olsa gerek. Ortak yaşanmışlıklar yazıldığında, emanet bir kumaş gibi durmuyor. Masa başında oturup, çalışarak da çok güzel şiirler yazılanilir elbette. Ancak şiir; akademik bir bilgiyi gerektirmekten ziyade yoğun duygu ve Hak vergisi yetenek isteyen bir durumdur. İşte bu yüzden yaşanmışlıklarımızı, özümüzü, kültürümüzü, örf ve adetlerimizi yani bizi anlatan şiirler okuyucunun gönül telini titretebiliyor. Ekmek kapısına gelince ki o bizim yaşanmışlıklarımızın mihenk taşıdır diyebiliriz. Zira; Ekmek en kutsal emektir bizim için. Ondandır evin geçimi için girdiğimiz işe ekmek kapısı, ekmek kazancı, ekmek teknesi ve ekmek davası deyişimiz. Ve yine dinimizde de kutsaldır ekmeğimiz ve emeğimiz. Ondandır eskiden sokakta bir ekmek kırıntısı bulsak eğilip alıp, tepelenmeyecek yüksekçe bir yere bırakmamızın nedeni. Oysa şimdilerde çöp konteynırları ekmeklerle dolu. Sanırım yine ondandır evlerimizde betin bereketin kalmayışı:(
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum
Evet; yaşanmışlıkları anlatmak, yüreklere dokunabilmenin en bariz örneği olsa gerek. Ortak yaşanmışlıklar yazıldığında, emanet bir kumaş gibi durmuyor. Masa başında oturup, çalışarak da çok güzel şiirler yazılanilir elbette. Ancak şiir; akademik bir bilgiyi gerektirmekten ziyade yoğun duygu ve Hak vergisi yetenek isteyen bir durumdur. İşte bu yüzden yaşanmışlıklarımızı, özümüzü, kültürümüzü, örf ve adetlerimizi yani bizi anlatan şiirler okuyucunun gönül telini titretebiliyor. Ekmek kapısına gelince ki o bizim yaşanmışlıklarımızın mihenk taşıdır diyebiliriz. Zira; Ekmek en kutsal emektir bizim için. Ondandır evin geçimi için girdiğimiz işe ekmek kapısı, ekmek kazancı, ekmek teknesi ve ekmek davası deyişimiz. Ve yine dinimizde de kutsaldır ekmeğimiz ve emeğimiz. Ondandır eskiden sokakta bir ekmek kırıntısı bulsak eğilip alıp, tepelenmeyecek yüksekçe bir yere bırakmamızın nedeni. Oysa şimdilerde çöp konteynırları ekmeklerle dolu. Sanırım yine ondandır evlerimizde betin bereketin kalmayışı:(
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum
Evet; yaşanmışlıkları anlatmak, yüreklere dokunabilmenin en bariz örneği olsa gerek. Ortak yaşanmışlıklar yazıldığında, emanet bir kumaş gibi durmuyor. Masa başında oturup, çalışarak da çok güzel şiirler yazılanilir elbette. Ancak şiir; akademik bir bilgiyi gerektirmekten ziyade yoğun duygu ve Hak vergisi yetenek isteyen bir durumdur. İşte bu yüzden yaşanmışlıklarımızı, özümüzü, kültürümüzü, örf ve adetlerimizi yani bizi anlatan şiirler okuyucunun gönül telini titretebiliyor. Ekmek kapısına gelince ki o bizim yaşanmışlıklarımızın mihenk taşıdır diyebiliriz. Zira; Ekmek en kutsal emektir bizim için. Ondandır evin geçimi için girdiğimiz işe ekmek kapısı, ekmek kazancı, ekmek teknesi ve ekmek davası deyişimiz. Ve yine dinimizde de kutsaldır ekmeğimiz ve emeğimiz. Ondandır eskiden sokakta bir ekmek kırıntısı bulsak eğilip alıp, tepelenmeyecek yüksekçe bir yere bırakmamızın nedeni. Oysa şimdilerde çöp konteynırları ekmeklerle dolu. Sanırım yine ondandır evlerimizde betin bereketin kalmayışı:(
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum
Değerli kalemden güzel bir eser Okuduk, kutladık ve alkışladık yürekten Nice güzel şiirlere, yelken açman dileklerimle Şiirle kal, sevgiyle kal, sağlıcakla ve de hoşça kal
Evet; ekmek en kutsal emektir bizim için. Ondandır evin geçimi için girdiğimiz işe ekmek kapısı, ekmek kazancı, ekmek teknesi ve ekmek davası deyişimiz. Ve yine dinimizde de kutsaldır ekmeğimiz ve emeğimiz. Ondandır eskiden sokakta bir ekmek kırıntısı bulsak eğilip alıp, tepelenmeyecek yüksekçe bir yere bırakmamızın nedeni. Oysa şimdilerde çöp konteynırları ekmeklerle dolu. Sanırım yine ondandır evlerimizde betin bereketin kalmayışı:(
Evet; ekmek en kutsal emektir bizim için. Ondandır evin geçimi için girdiğimiz işe ekmek kapısı, ekmek kazancı, ekmek teknesi ve ekmek davası deyişimiz. Ve yine dinimizde de kutsaldır ekmeğimiz ve emeğimiz. Ondandır eskiden sokakta bir ekmek kırıntısı bulsak eğilip alıp, tepelenmeyecek yüksekçe bir yere bırakmamızın nedeni. Oysa şimdilerde çöp konteynırları ekmeklerle dolu. Sanırım yine ondandır evlerimizde betin bereketin kalmayışı:(
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.