Yıllar yok öyle çekip de gitmek.
Ağaran telimin hesabını ver.
Yok öyle bir anda kaçıp terk etmek.
Dört büklüm belimin hesabını ver.

Şimdi nefes bile dar gelir inan.
Soluk resimlerim gençlikten kalan.
Rüzgarlardan bile fırtına alan
Esmeyen yelimin hesabını ver.

Yüzümde çizgiler, derin hatıra.
Sığmazsın yazsam da bir tek satıra.
Döndüm de dağ başı garip yatıra.
Kuruyan selimin hesabını ver.

Bir yudum umuttu, şimdi kül oldu.
Ayazda kavrulan gonca gül oldu.
Gemim battı gitti yaşam zül oldu.
Titreyen elimin hesabını ver.

Dermanım tükendi, titriyor dizim.
Ne zaman yaşadım saklıyım gizim.
Ey yıllar kaybolmuş yolum ve izim.
Akılsız delimin hesabını ver.

Gözlerim, bir zaman kimleri sevdi.
Bedenim dört büklüm oysaki dev di.
Ömrüm dağdan kopan kayaydı şev di.
Yumrularla çilin hesabını ver.

Bir türkü gibiydi ömür başımda.
Söz bitti, saz sustu heyhat yaşımda.
Tadı yok velakin ekmek aşımda.
Çarktan çıkan milin hesabını ver.

Artık sus ey zaman, söz sende kalsın.
Gölgem bile bensiz aleme dalsın.
Son perde kapandı, ömrüm de yansın,
Kırılan telimin hesabı ver.

Destancı üstadın kıymetli naziresi şiirin devamına eklemekten gurur duydum üstadım duygunuza sağlık

Kalem yaren olmuş kağıt ile
Sen ne karışıyorsun bile bile
Onlar meşk muhabbet ediyor
Sus konuşma kapat perdeyi

Meyzem üstade nin kıymetli naziresi şiirin devamına eklemekten gurur duydum değerli üstade kaleminize duygunuza sağlık

Kervanlar geçerken ben kaldım geri
Ne ses duydum artık ne gördüm yeri
Karanlık bastırdı oldum dert eri
Gam dolan yolumun hesabını ver