1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
61
Okunma
(İyi niyetli insanların, iyi niyetlerine kavuşması dileğiyle...)
Gece geçmiş, yastık ucunda
Başlıyor hayaller,
Filizleniyor arzular…
Arzular umut eker,
Umutlar çaba tomurcuklar…
Kavuşmak umuduyla yaşarsın,
Kavuşma hevesiyle
Dört nala koşarsın
Umudunu, arzularının üstüne…
Ya erersin arzuna
Ya da döner tersine…
Yıl gelir yıl üstüne,
Sonra da bakmışsın ki:
Okul da bitirmişin
Askerlik de çekmişin
Yeni işe girmişin,
(Farkı yok iyi – kötü)
Sonunda evlenmişin,
Eve gelin gitmişin…
– İstekli mi?
– Yok yahu… öyle birin buldular,
Dediler: “Hayırlısı!”
– Bölümün?
– Babam dediği, annem istediği…
– Ya mesleğin?
– Ne bileyim, “NE” işte…
– Maaşın?
– Fena değil…
– Memnun musun işinden?
– …Oyalıyor başımı…
– Göçecektin Berline?
– Kalıyom Göztepede…
Yaş gelir yaş üstüne…
Bir ülkenin içinde
Bir şehir değişmişin,
Ya bir şehrin içinde
Dört oda değişmişin,
Üç odanın yerine…
Hayırlı olsun bacım, gardaşım!
Yine dilek tutmaya
Ya da pişman olmaya,
Bir oda yerin artmış,
Bir şehir yerin artmış
Bu ülkenin içinde!
Yine şükür bugüne…
…Neredeydi arzular?
Arzular diri idi,
Arzular cesur idi
Umutlar tatlı idi…
Diri arzular ölür,
Arzular korkaklaşır,
Umutlar acılaşır…
Ya sen kurban verirsin,
Geçersin hünerinden,
Ya da ki senli , sensiz
Sessizce yitip gider…
Arzular şehirinde
Arzular da gömülür…
Ayılırsın efkardan,
Yan odadan ses gelir:
– Oğul, rakı nerede?
– Karı, bize çay getir!
5.0
100% (1)