2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
60
Okunma
İç hesaplaşma
Bir damla mürekkep düşsün geceme,
Yazsın kalem, yansın içimdeki sükûnet.
Sevdiğimiz şiirler ağlasın sessizce,
Kelimelerde gizli bir isyan, bir nihayet.
Yalnızlığa mektuplar yazar kalbim,
Her harfi bir yara, her nokta bir sitem.
Geceler şahidim, yıldızlar hükmümde,
Kaderin oyunu mu bu, yoksa benim kederim mi demem.
Kalem kırılır bazen suskunluğumda,
Satırlara sığmaz içimdeki yangın.
Bir damla mürekkep yeter bazen Hatun’a,
Yüreğinden taşar bin yıllık ağıtın.
Bir sokak lambası düşer yüzüme,
Gölgemle konuşur, ben susarım.
Bir adım ötede dünya döner,
Ben zamanı bile durduramam.
Yalnızlık, ismimi ezberlemiş sanki,
Her gece aynı tonda çağırır beni.
Bir sandalye, bir fincan, bir sızı kalır,
Gidenin bıraktığı sessizlikle beni.
Karanlıkla dost oldum, aynam kırık,
Kelimeler bile kaçıyor benden.
Bir damla umut arar gözlerim,
Kül olmuş bir masalın içinden.
Not:
Bazen kalemden mürekkep değil, kan damlar…
Ve hiçbir kelimeye sığmaz o sessizlik —
sadece kalırsın, öylece…
Demiş Gülhatun ✏️
5.0
100% (3)