1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
113
Okunma
Yalnızlar düştü kaderime,
Hep teselli edecek olan benmiydim.
Elinde hançer olanlara,
Göğsümü gerip bekleyecek benmiydim.
Nurum, yalnızım!
Sevdaya düşmüş güvercinler nerede?
Hangi tuzaklara doğru gittiler?
Söylemedin mi güneş o tarafta değil!
Neden bana sitem edersin?
Perişanım, ızdıraba düçar oldum.
Kalbi kırılanlar nerede?
Ben buzdan bir kaleyim!
Göz yaşların beni eritir,
Demedim mi sana, kalbim kuş tüyüdür.
Nurum, yalnızım!
Nereye gidersin?
Hangi bahçeyedir istikametin?
Halbu ki benim bahçemde güller vardı!
Kalbi kırılanlar orda huzur bulurdu.
Ne istersin bahçemde?
Ne görmek istersin?
Benim bahçemde papatyalar yok!
Veya sümbüller de yok!
Kalbi kırıkların göz yaşı ile sulanmış güller,
Ve bir tutam ot,
Yere yatıp yıldızları seyrederken,
Derin hayallere dalıp, ağlayabilmek için!
Yazmak, sana rağmen yazmak,
Gözlerine rağmen hayallere dalmak,
Kırılmış kalbime rağmen,
Seni orda besleyebilmek.
Nurum, yalnızım!
Gitmek istersen sana sadece,
Bir demet gül verebilirim,
Çünkü başka bir şeyim yok!
5.0
100% (3)