Şakayla karışık bir şiir olsada,gerçekte göz ardı edilemeyecek kadar çok obez riski taşıyan evlatlarımız var,Aslında bir anne ve baba için en zor olanı çocuğa sürekli yemekleri kısıtlayıp onu yeme,bunu yeme,deyip ikazda bulunmak çok zor bir durum...
Sinyal verdi karnım çalıyor zurna Acıktım ben annem;deyip süzülür Daldaki armudu zanneder hurma Ferim kesildi der,yanar üzülür...
Kiler oldu mide,göbek şişirdi Otuz yumurtayı birden pişirdi Açım halen deyip,omuz düşürdü Doymadım eyvah der,yanar üzülür...
Durmadan istiyor baklava börek On lavaşı saymaz doksanda çörek Gücü yetse kaşık yerine kürek Kepçe küçük der de,yanar üzülür...
Tarife gerek yok,yemek adında Taş yese lezzeti şeker tadında Sekiz öyün yese doymaz yadında Tabaklar küçük der,yanar,üzülür...
Bekletmez sofrayı,eder telaşı Mide depo olmuş, dönüyor başı Onun için pişer ocakta aşı Doymadım annem der,yanar üzülür....
13/11/2008
Fatma Pınarbaşı
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çok farklı bir ana bakışı analara sorsanız kırk anadan bir ana böyle düşünmez sanırım analar hep ah yavrum yemiyor aç kalacaksın hasta olacaksın sık giy çok ye hep bununla uğraşırlar sanırım onlar onunla uğraşırken siz küçük afacana yemek yemeyi öğrettiniz şimdi sefasını sürüyorsunuz dilinize yüreğinize sağlık güzel bir şiirdi kaleminiz daim olsun
Çok hoş ifadeler gülümseyerek okudum, şiir olarak da güzel dizelerdi, hele resimdeki bebiş çok sevecen ve canlı bayıldım duruşuna tüm bebeklere sağlık dileklerimle.
yüreğine sağlık can ablam benim... sabah sabah yüzümde gülücükler açıyor :)) küçüklüğüm geldi aklıma. annem anlatmıştı.. çok küloluymuşum küçükken, annem altımı bezlerken bi bakmış bacaklarımda hafif bir eğrilme var, hemen doktora götürmüşler tabii ki :) doktor aşırı kilosu var, ve kemikleri zayıf demiş, o yüzden eğrilmeye başlamış kemiklerim... ve eklemiş anneme "sen ne biçim Trabzonlusun lahana çorbası yapıp çocuğa içirsene" :)) tabi ilk altı ay sadece sütle beslenmiyordu çocuklar benim zamanımda :) (çok yaşlanmış hissettim kendimi bir an).. o zaman rejim yaptırtmış işte doktor... işte böyle can ablam benim, şimdi de biraz kilo alayım diye zorla yemek yedirmeye çalışıyorlar :)) yüreğine sağlık can ablam, dualarımdasın...
Obezite Çocukları Tehdit Ediyor;AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü Sosyal Pediatri Anabilim Dalı uzmanlarınca, "Çocuk ve Obezite" konulu bir rapor hazırlandı.
Raporda, "Vücutta aşırı yağ depolanması" anlamına gelen obezitenin, tüm dünyada "salgın" halinde olduğu belirtilerek, bunun her yaş grubunu ve ülkeyi etkilediği kaydedildi.
Rapora göre, gelişmekte olan ülkelerde, özellikle şehirlerde yaşayan çocuklarda obezite alarm verecek şekilde giderek artıyor. Buna göre, dünyadaki 5-17 yaş grubundaki her 10 çocuktan biri, yani 155 milyon çocuk kilolu. Bunların yüzde 2-3'ü, yani yaklaşık 30-45 milyonunda ise ciddi obezite var.
Ergenlik döneminde kilolu olan çocukların erişkin döneminde de kilolu ya da obez olma olasılığı yüzde 70... Obezitenin köklerinin çocukluğa uzandığına işaret edilen rapora göre, bu oran anne veya babadan biri kilolu ya da obez ise yüzde 80'e çıkıyor.
Obeziteden Korunma Yolları
Raporda, çocukları obeziteden korumak için şu önerilerde bulunuldu: -Çocuklar yürüme mesafesindeki yerlere arabayla değil, yürüyerek götürülmeli, -Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapmalarını sağlayacak ortam ve yaşam biçimi oluşturulmalı, -Sebze-meyve ve kuruyemiş ağırlıklı beslenme seçilmeli, -Saatlerce televizyon ve bilgisayar önünde zaman geçirmesini önleyecek fiziksel aktivite içeren faaliyetler düşünülmeli, -Basit aile yürüyüşleri yapılmalı, -Top, ip, raket gibi fiziksel faaliyet gerektiren oyuncaklar alınmalı, gerektiğinde çocukla birlikte oyun oynanmalı, -Çocuğun okul spor faaliyetlerine katılımı (futbol, voleybol, basketbol, yüzme) teşvik edilmeli, -Alışverişte sağlığa yararı çok az, yağ içeriği yüksek besinler yerine sebze-meyve yoğurt gibi fonksiyonel besinler satın alınmalı, -Çocuk diyete sokulmamalı, günde 5 kez meyve ve sebze yemesi önerilmeli, -Çocukla birlikte sofraya oturulmalı, -Çocuğun sebze yemeyi reddetmesi halinde, ısrar etmeden ve hiç bir yorum yapılmadan bu önünden kaldırılmalı, ancak sürekli sebze yemeği sunulmalı, -Ana-babanın yemediği, yemeyi sevmediği hiçbir şeyi çocuğun yemesi beklenmemeli, -Çocuğun sebzeyi yemesi halinde ödül olarak pasta, tatlı, çikolata, şekerleme önerilmemeli. Bu çocukta bu tür gıdaların daha değerli olduğu imajını yaratır. -Çocukla birlikte yemek hazırlanmalı, -Çocuğa yiyecek parası vermek yerine yanına elma, muz gibi bir meyve konulmalı, -Gofret, şekerleme, bisküvi, çikolata gibi besinler yasaklanmamalı. Bu, onları daha çekici yapar.
Mükemmeldi ... Az yemek yemek Az uyumak Az konuşmak Sünnetlerimizden olduğu halde hep tersini yapıyoruz hiç birisine uyduğumuz yok ... yemek konusunda çocuklarına anneler bunu daha çok yapıyor , zorla yemek tıkıyorlar yesin diye oysa ne kadar yanlış . Tebrikler ... Kaleminiz daim olsun saygılar ve selamlar efendim .
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.