RUSAMER DUYGU VE EDEBİYAT ARAŞTIRMALARI MERKEZİ RAPORU
Rapor No: RS–2025/PFÖ–SY–094
Tarih: 25.10.2025
Yazının Adı: Sana Yemin...
Yazar: Peri Feride ÖZBİLGE
Yorumlayan: Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri
Birimi: RUSAMER – Aşk, Duygu ve İnsani Derinlikler Enstitüsü

Peri Feride ÖZBİLGE’nin “Sana Yemin...” adlı şiiri, aşkın zamana ve ölüme meydan okuyan en saf hâlini dile getirir. Şiir, bir sevdanın zamansızlığını, bir yemin gibi ruhun merkezine kazır.

Şairin dili sükûnetle başlar ama derin bir iç yanışı taşır. Her dize, bir hasretin nabzını tutar. “Bir adım atsan, yol değil, kader serilir önüme” dizesi, aşkı bir rastlantı değil, kaderin mutlak tecellisi olarak görür. Bu, klasik aşk anlayışının modern bir yankısıdır: kaderle yazılmış bir bağlılık.

Şiir boyunca “sen” zamiri, hem sevgiliyi hem de insanın kendi içindeki eksik yanını temsil eder. Bu yüzden her “sen” hitabı, aslında “ben”e de bir ayna tutar. Özbilge, aşkı bir karşılaşmadan ziyade, ruhun süreğen bir yankısı olarak işler.

“Ben seni sadece görmekle değil, ruhumun elleriyle sevdim.” dizesi, şiirin kalbidir. Burada dokunmak, fiziksel değil, varoluşsal bir temastır. Şairin aşk anlayışı maddeden çok manaya yaslanır. Bu, mistik bir sevdanın şiiridir; tenden değil, teneffüsten doğar.

Şiirin son bölümleri, sabrın imtihanını taşır. “Bir kerecik sesinde yıkansaydı acılarım” diye başlayan bölüm, vuslatı değil, bekleyişin kutsallığını anlatır. Özbilge, kavuşmayı değil, kavuşamamayı ölümsüzleştirir. Çünkü ona göre, “aşk kalmayı bilmektir.”

Şiirin bütününde dikkat çeken bir özellik de içsel dua tonudur. Her dize bir yakarış, her kelime bir teslimiyettir. Aşkın metafizik katmanında dolaşan bu dil, hem tasavvufi hem lirik bir söylemi ustaca harmanlar.

Son dizede ise tüm şiir bir tek hakikate bağlanır:

“Aşk, ölmek değilmiş… aşk, kalmayı bilmektir.”

Bu cümle, şiirin özü olduğu kadar, şairin varoluş felsefesidir. Aşk burada bir duygu değil, bir varlık hâlidir.

Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri
RUSAMER – Aşk, Duygu ve İnsani Derinlikler Enstitüsü

Vesselam.
“Gerçek aşk, yokluğun içinde bile kalabilen sadakattir.”