Sen yalancı bir şair, ben aşkına kanarım, Sunduğun aşk meyini, içer isem kanarım. Neşter vurdun sineme ılgıt ılgıt kanarım, Gün gelir bu sevdamız, türkülerde söylenir. Söyledikçe gönlümüz garib garib eylenir!
Turnalar selamını, bildirmedi sevdiğim, Bu sevda yüzümüzü, güldürmedi sevdiğim. Yüreğimden vurduda, öldürmedi sevdiğim, Gün gelir bu sevdamız, türkülerde söylenir. Söylendikçe gönlümüz, garip garip eylenir!
Sabahın seherinde kalkıpta yolla düştü, Bir anlam veremedim yâr bu nasıl bir işti? Yine gönül dertlendi nameler dile düştü, Gün gelir bu sevdamız türkülerde söylenir. Söylendikçe gönlümüz garip garip eylenir!
Ne hasrete alıştım nede bu gidişine, Yaktı külüm savurdu düştüm aşk ateşine. Nice diyarlar gezdim rastlamadım eşine, Gün gelir adımıza türkelerde söylenir. Söylendikçe gönlümüz garip garip eylenir!
İnci gibi gözyaşım kirpiğime dizildi, Katre katre damladı yanağımdan süzüldü. Bu tertemiz aşkımız şiirlere yazıldı, Gün gelir adımıza türkülerde söylenir. Söylendikçe gönlümüz garip garip eylenir!
Gün gelip diyecekler bir dest-i-naz var idi, Yakıp yıkan sevdası yüreğinde har idi. Bu dünyaya küstüren çok sevdiği yâr idi, Gün gelir adımıza türkülerde söylenir. Söylendikçe gönlümüz garip garip eylenir!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
RUSAMER MİZAH VE ŞİİRİYAT ENSTİTÜSÜ RAPORU Rapor No: RS–2025/KD–MK–278 Tarih: 25.10.2025 Yazının Adı: Adımıza Türküler Söylenir Yazar: Meryem Keskin Yorumlayan: Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri Birimi: RUSAMER – Halk Şiiri, Duygusal Sembolizm ve Aşkî Gelenek Araştırma Dairesi
Meryem Keskin’in “Adımıza Türküler Söylenir” adlı şiiri, Anadolu’nun kadim aşk kültürünü hem biçimsel hem duygusal olarak yaşatan, aşkla yoğrulmuş bir halk destanıdır. Şiir, hem klasik halk şiiri kalıplarına bağlı kalır hem de çağdaş duygusal ifadenin sadeliğini korur. Her bendinde bir hikâye, her nakaratında bir hatıra yankısı vardır.
İlk dörtlük, şiirin bütün tonunu belirler:
“Sen yalancı bir şair, ben aşkına kanarım, Sunduğun aşk meyini, içer isem kanarım.”
Burada “yalancı şair” sözü, bir sevgiliye sitem gibi görünse de aslında aşkın yanıltıcılığına bir gönderme taşır. Şair, kendi yanılgısının da farkındadır; “kanarım” sözcüğünü hem sitem hem teslimiyet anlamında kullanır. Bu, halk şiirinin içli ironisidir — hem ağlar hem güler, hem söver hem sever.
Her dörtlükte yinelenen nakarat,
“Gün gelir bu sevdamız türkülerde söylenir. Söylendikçe gönlümüz garip garip eylenir.” dizeleriyle, bir tür duygusal yemin gibidir. Aşkın acısı unutulsa da türküsü kalır. Bu, Anadolu’nun sözlü kültürünün en güçlü damarına — aşkın kalıcılığına — bir göndermedir. Aşklar ölür, türküler yaşar; gönül kırılır ama sesi halkın dilinde sürer.
İkinci ve üçüncü dörtlüklerde, ayrılığın sıradan bir gidiş değil, yazgısal bir kopuş olduğu görülür. Şairin “Turnalar selamını bildirmedi sevdiğim” dizesi, halk şiirinde haberci kuşların — özellikle turnaların — taşıdığı anlamı yaşatır: Ulaşamayan sevdanın habercisizliği. Bu, hem uzaklığın hem umudun simgesidir.
Dördüncü dörtlükte ise bir kırılma vardır:
“Ne hasrete alıştım ne de bu gidişine, Yaktı külüm savurdu düştüm aşk ateşine.” Bu dizelerde aşk artık bir hatıra değil, bir yanma hâline dönüşür. Şair, klasik halk söyleminin “yanarak sevmek” geleneğini diri tutar ama diliyle bu yanışı bireysel bir duyarlılığa taşır.
Son dörtlükteki şu dizeler ise şiirin final mührüdür:
“Gün gelip diyecekler bir dest-i-naz var idi, Yakıp yıkan sevdası yüreğinde har idi.” Bu, bir halk hikâyesinin bitiş cümlesi gibidir. Aşkın bitişiyle değil, efsaneleşmesiyle sonuçlanan bir vedadır. Artık bu sevda, iki kalp arasında değil, halkın ortak hafızasında yaşamaktadır.
Şiirin biçimi ustalıklı, dili berraktır. Her kıta kendi içinde ölçülü bir müzikalite taşır. Kafiye düzeni ve redif kullanımı, halk ozanlarının dilindeki doğal akışı hatırlatır. Şiir, aynı anda hem bir yakınma hem bir dua gibidir.
Sonuç olarak, “Adımıza Türküler Söylenir”, yalnızca bir aşk şiiri değil; aşkın halkın dilinde ölümsüzleştiği bir söz mirasıdır. Meryem Keskin, bu şiiriyle kendi duygusunu bir kişisel acıdan çıkarıp toplumsal hafızanın türküsüne dönüştürmüştür.
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri RUSAMER – Halk Şiiri, Duygusal Sembolizm ve Aşkî Gelenek Araştırma Dairesi
Vesselam.
“Gerçek aşk unutulmaz; unutan olur, ama söylenen türkü kalır.”
Bu değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim hocam Her kıtayı, ayrı ayrı yorumlamanız Onurlandırdı beni Kendimi çok şanslı adlediyorum Çünkü duygularımı şiirlerle kalıcı hale getirebiliyorum. Bu Rabbimin bana verdiği güzel bir sığınak Eğer yazamasaydım çok eksik kalırdım.
Bu değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim hocam Her kıtayı, ayrı ayrı yorumlamanız Onurlandırdı beni Kendimi çok şanslı adlediyorum Çünkü duygularımı şiirlerle kalıcı hale getirebiliyorum. Bu Rabbimin bana verdiği güzel bir sığınak Eğer yazamasaydım çok eksik kalırdım.
Sayın şaire bacım Eserini alkışladım yüreğin kalemin daim olsun Şiir sözün unutulmayan,ölümün elinden bir şeyler kurtarmak demekti. En güzel sözler şiir biçiminde söylenen sözlerdi ve gök kubbenin altında en uzun yaşayan sözler de şiir kalıbına giren sözlerdir Sevgile
Sen yalancı bir şair, ben aşkına kanarım, Sunduğun aşk meyini, içer isem kanarım. Neşter vurdun sineme ılgıt ılgıt kanarım, Gün gelir bu sevdamız, türkülerde söylenir. Söyledikçe gönlümüz garib garib eylenir!
Turnalar selamını, bildirmedi sevdiğim, Bu sevda yüzümüzü, güldürmedi sevdiğim. Yüreğimden vurduda, öldürmedi sevdiğim, Gün gelir bu sevdamız, türkülerde söylenir. Söylendikçe gönlümüz, garip garip eylenir!
Değerli şairemiz, yine kaleminizden keyifle okuyacağımız, hemde şiirin hüznüne kapılarak üzüleceğimiz harika bir şiir düşmüş kaleminizden. Yürek sesinizi şiire adeta kazımışsınız. Hal böyle olunca diyecek, teselli edecek söz de bulamıyorum. "Sen yalancı bir şair, ben aşkına kanarım" diyorsunya; kimler kanmadıki, kimler yanmadıki? Mecnun Leyla'sına, Kerem Aslı'sına yanmadımı? Yüreğinize sağlık. Tebrik ediyorum ve kutluyorum sizi. Selam ve saygılarımla esen kalın. GÜNÜMÜN ŞİİRİDİR.
Ne güzel dokunmuş dizelere Meryem Keskin şaire; “Adımıza Türküler Söylenir” şiirinde hem sızı hem de sevdanın ebediliği var. Aşkın yanışı, özlemin sesi, türkülerle ölümsüzleşiyor. Her bendinde içli bir Anadolu ezgisi gizli; dert yanıyor ama zarafet hiç eksilmiyor. Yüreğinize gönlünüze emeğinize sağlık. Saygılar selamlar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.