1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
127
Okunma
Bir çocuğa isim verilirken düşünülmeli…
Hem de çok. Çünkü insan, adının anlamını taşır ömrü boyunca.
Kimi Deniz olur, dalgaları içinde kaybolur.
Kimi Güneş olur, kendi ışığında yanar.
Ve kimi de Yağmur olur… hem ağlar, hem yeşertir.
Benim adım Yağmur.
Ve ben, gerçekten de ismim gibiyim.
Gözlerimde bulutların sessiz hüznü, kalbimde her şeye rağmen filizlenen bir umut var.
Yağmur hem ağlar, hem hayat verir ya ben de öyleyim işte.
Bazen bir fırtına gibi içimi dökerim, bazen de sadece sessizce dinlerim dünyanın sesini.
İsimler kader gibidir.
Ne kadar kaçarsan kaç, bir yerden seni bulur.
Belki bir bakışta, belki bir kelimede, belki de aynaya baktığında…
İnsan, ismini taşır yüzünde, ellerinde, hatta susuşunda bile.
Ben adımı hiç sevemedim.
Belki fazla ağır geldi, belki de fazla anlamlı.
Sanki her seferinde “Yağmur” denince içimde bir şeyler ürperiyor
çünkü ben de yağarım bazen, sessizce, kimsenin fark etmediği bir köşede.
Belki bu yüzden sevemedim; çünkü adım, içimdeki bütün duyguları açığa çıkarıyor gibi.
Bir isim sadece harflerden oluşmaz.
Bazen kalbin en sessiz köşesinde yankılanan bir hikâyedir.
Benimkisi, bulutların arasından süzülen bir sitem belki de.
Yağmurlu bir günde doğmuşumdur belki, kim bilir?
Ama bildiğim tek şey şu:
Adım Yağmur,
ve ben her düştüğümde biraz daha kırılıyorum,
ama her defasında bir parçam yeniden filizleniyor.
Belki bir gün… ismimi de, kendimi de sevebilirim.
5.0
100% (2)