2
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
696
Okunma

Geceden sıyrılan ay
Cebimdeki yıldızları
Güneşin avuclarına dökerdi
Ve günün İlk ışıklarıyla beraber
Hafiften esen rüzgar
Seni bana getirirdi
Sabırla beklerdim yolunu
Köşe başında ellerim ceblerim de çocuklar gibi
Bir sağa
Bir sola bakıp
Sanırdım ki yeryüzünde
Yalnız sen ve ben varız
Bazen tek
Bazen de sürü halinde kuşlar
Uçardı başımızdan
Şehir bizden sorulurdu
Her köşesi anılarla dolu
Acısıyla tatlısıyla ..
Birşey oldu
Yolunda gitmeyen
Ben hep birşeyler anlatırdım
Sen hep başka şeylerin peşinde
Varla yok arası bir şeydin
Başka başka dallara tüner din
Sabrıma mezar kazıp
Dinliyormuş gibi yaptığın
Ama beni hiç dinlemediğin
Her konuşma
Kulakları sağır eden
Sessizliğe büründü
İsrafil’in sur düdüğü de
Sessizliğe ses olamadı
Kıyametin oldu
Senden gidişim
Yeniden et ve kemiğe bürünsen ne fayda
Yalvarıp, yakarsan
Şimdilerde bizli tüm anıları
Güneşe serip kurutuyorum
Sonra güzelce katlayıp koklayıp
İçine gül kokuları serpip
Yerine koyuyorum
Ahde vefa diye
Senden geriye kalan
Biraz hüzün
Biraz da vefasızlık ..
Ne senin geleceğin
Ne de benim bekleyecek zamanın var
Ne sen eski sensin
Ne ben eski ben.
5.0
100% (7)