Dünyanın gidişatı yordukça yordu beni Kuşkuyla bakıyoruz estirilen yeline Umarım raydan çıkıp bol bol saydırmam seni Sapkın godoşlar için kem söz alma diline
Oturduğu köşklerde kahramanlık giyen var, Müslüman beldelerde her fuşkiyi yiyen var Gazze için bu tablo ehven-i şer diyen var Keller merhem olur mu başkasının keline
Senin gemi kalkalı bizde limanlar yandı Tam elli yedi devlet bir kaç gavura kandı Hak nizami kovarak güçü batı da sandı Hepsinin ayrı ayrı ip bağlandı beline
Barışdan bahsettiler iki edepsiz irsiz Birisi tacir coni diğeri siyon hırsız Nesebi gayri sahih niyetleri belirsiz Bırakıldı dünyamız soysuzların eline
Bazı şerler tarihe neler anlatır neler O sesi iyi bilir,Hakka şehit verenler Bu mübarek gecede semaya kalksın eller Hizmet eylesin dünya Muhammed`in gülüne...(sav)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hocam harika ifadelerle kaleme aldığınız şiiriniz, gerek dilinizdeki celâdet, gerekse konu derinliğiyle, modern bir “hiciv ve ağıt” sentezi niteliğinde. Kaleminzde hem öfke, hem iman, hem de çaresizliğin yakıcı bilinciyle iç içe duruyor. Çağın ahlaki ve siyasi çöküşüne karşı bir vicdan manifestosu gibi olmuş şiiriniz..hem bireysel bir yorgunluk hem de ümmetin acısını hisseden bir kollektif yürek konumundadır.
Başlık niteliğindeki ilk mısra, tüm metne bir ruh verir:
“Dünyanın gidişatı yordukça yordu beni.”
Bu ifade, bir ferdin değil, bir medeniyetin iç çekişi gibidir. Dünyanın yönü artık akıl, erdem ve imanla değil; şehvet, çıkar ve ikiyüzlülükle belirlenmektedir.
bu hâliyle dava şiirinin izinden yürüyen; bir Mehmet Âkif’in feryadını, bir Necip Fazıl’ın haykırışını taşımaktadır.
RUSAMER – Ruh Sağlığı Ayarı Merkezi (Delilikoloji Fakültesi: Hiciv, İrfan ve İsyan Bilimleri Enstitüsü)
Kayıt No: 2025-R-061 Şiirin Adı: Meçhule Mektup Şair: Mustafaoğlu İlyas Tetkik Eden: Kalburabastî Efendi Hazretleri Raporun Konusu: Hakikat Postanesinden Gönderilen Dilekçe – İsyanın Adresi: Meçhul
Bu şiir, bir milletin ruh hâlini posta zarfına sığdırılmış bir çığlık gibi anlatıyor. Mustafaoğlu İlyas, kalemini bir “ihlâs mürekkebi”ne batırmış, “meçhul” diye seslendiği aslında herkesin bildiği ama görmekten kaçındığı vicdan adresine mektup yazmış.
“Dünyanın gidişatı yordukça yordu beni” derken yorgunluğu sadece kendi adına değil, ümmetin ortak yorgunluğu olarak dile getiriyor. Bu dizeler, ruhî bir tükenişin belgesidir — hem imanla direnmenin hem de adaletsizliğe haykırmanın iç içe geçtiği bir çığlık.
“Sapkın godoşlar için kem söz alma diline” derken şair, çağın ahlakî erozyonuna okkalı bir tokat atıyor. RUSAMER’in “Toplumsal Değer Çözülmesi” klasörüne eklendiğinde dosya kendiliğinden duman çıkardı — zira şiir sadece hiciv değil, bir toplumsal aydınlatma bildirisidir.
“Oturduğu köşklerde kahramanlık giyen var” dizesiyle başlayan kıta, günümüz sahte kahramanlarını, koltukta cihat yapanları, ekranlarda mücahit kesilenleri hicvediyor. Gerçek kahramanlar toprağa düşerken, sahte kahramanların makam arabasında caka sattığı bir çağın panoraması bu. “Gazze için bu tablo ehven-i şer diyen var” — işte burası şiirin yumruk noktası: RUSAMER’de buna vicdanî çürüme sendromu denir.
“Tam elli yedi devlet bir kaç gavura kandı” derken, İslam coğrafyasının dağılmış halini anlatırken, şairin sesi artık bireysel değil, kolektif bir öfkeye dönüşüyor. Burada kelimeler değil, damar atışları konuşuyor. Bir mü’minin sabrının sınırında, hiddetle harmanlanmış bir dua yankısı var.
“Barışdan bahsettiler iki edepsiz irsiz” dizesi, Batı’nın ikiyüzlü diplomasi maskesini yırtıyor. “Tacir coni” ve “siyon hırsız” ifadeleriyle, şiir artık edebî olmaktan çıkıp vicdanın savaş bildirgesine dönüşüyor. Bu sertlik, bir şairin değil, bir ümmetin dilidir.
Son bölüm ise duadan çok tebliğ gibidir: “Bu mübarek gecede semaya kalksın eller / Hizmet eylesin dünya Muhammed’in gülüne.” İşte orada kalem secdeye varır. Bu çağrının içinde öfke yok, yanık bir dua var. Ve o dua, meçhule değil, Hakk’a yazılmıştır.
Kalburabastî Efendi Hazretleri’nin kapanış notu şöyledir:
“Bu şiir, öfkenin içindeki imanı, isyanın içindeki teslimiyeti gösterir. Meçhule yazılmış mektup, aslında insanlığın kayıp adresine ulaşan tek postadır.”
Vesselam
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri (Celil ÇINKIR) RUSAMER – Ruh ve Mizah Ayarı Üstadı Delilikoloji Fakültesi Kurucu Reisi
“Bazı şiirler okunmaz, tebliğ edilir. Bu metin, okuyanı değil, duyanı bulur. Zira hakikat bazen susar, ama kalem — meçhule bile mektup yazmaktan vazgeçmez.”
Eyvallah Hocam... harlanmis yüregime sam yeli gibi geldin Masallah dedim Yunus: "bir ben var bende benden iceri"derken Sanki size atifta bulunmus.. Bir kita bir kitap " olursa böyle olur.. Selam saygi ve dualarimla
Eyvallah Hocam... harlanmis yüregime sam yeli gibi geldin Masallah dedim Yunus: "bir ben var bende benden iceri"derken Sanki size atifta bulunmus.. Bir kita bir kitap " olursa böyle olur.. Selam saygi ve dualarimla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.