1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
207
Okunma
Belki de aşk, bizim abarttınız gibi değildir!
Ya da aşk zamanın kendini unuttuğu bir andır!
Onunla tanırsın o, yürekteki boşluğu!
Onunla çektiğin acıyı...
Öyle ki, severken hiçliğin bile anlam kazandığı bir sessizliği...
Sevdiğinin bir anlamlı bakışını...
Hayattaki, varoluşunun bütün ağırlığını hafifletir yüreğim de...
O an anlarsın..
Sevmenin sevilmenin ne olduğunu...
Ne anlama geldiğini...
İnsan, bir başkasında acılarını unutmak için!
Bazen kendini bulmak için seviyor...
Acısını sevgisini içinde yaşıyor...
Sen beni, sebepsiz yere bırakıp gittiğin de...
Yokluğun bile bir anlam taşıyor hala...
Yüreğim de, kalbim de...
Demek ki...
Sevmek,
sahip olmak değilmiş...
Varlığını sevgiyle yoğurup, içine katmakmış....
Şimdi her düşüncemin için de, senin bana yaşattığın acıların anısı var...
Yüreğime açtığın yaraların derin izi var...
Her susuşum da, içim de küçük bir “neden?” saklı...
Belki bu yüzden,
aşk aslında verilecek bir cevap değil!
Buiki şıklı bir sorudur..
“Sen kimde mutlu olursun?
Ben kiminle huzur bulurum?”
Bir huzur veren limana ihtiyacım var!
Bir de, yalansız, dolansız bir birlikteliğe...
O huzuru bulamaz isem!
Acep, bağırsam duyan...
Ayrılsam sebebini bilen olmasın!
Sevda denizin deki aşk dalgası sesi üç beşte martı bağırtısı...
Ben bağıra, çağıra...
Anlatayım derdimi...
İçimi haykıratak dökeyim dalgalara...
Onlar alıp götürsün ben de ki, derdi, kederi...
Alsın götürsün!Yapan ne varsa yapsın!...
Dinçer DAYI
5.0
100% (1)