10
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
231
Okunma

Çıldır’ım Memleketim
Altı ay yaz,
altı ay kış geçer sende.
Bir yanın dondurur,
bir yanın yakar insanı.
Rüzgârın bile dost gibi eser yüzüme,
adın hasret olur,
tadın vefa senin.
Gölün sessizdir,
ama içinde bir ömür yankılanır.
Kış gelir;
buz tutar sular,
gökyüzüyle birleşir maviliğin.
Atlı kızaklar süzülür
ay ışığının altında,
bir çocuk çığlığı
karla karışır,
bir sevinç dalgası yayılır diyarına.
Ve sonra…
bir festival başlar,
kaz kokusu sarar sabahı.
Ocaklar tüter, türküler söylenir,
kadınlar gülüşür, erkekler kardan adamlar yapar.
Kış bile eğilir önünde o neşenin,
çünkü Çıldır’da soğuk bile sıcaktır.
Bir köy odasında
bir saz sesi duyulur geceye karşı —
Aşık Şenlik’in nefesiyle yanar teli.
Her sözü dua,
her dizesi yürekten gelir.
Bir aşkı, bir inancı,
bir milleti taşır dizelerinde.
Ozanlık bu toprakta doğar,
her çocuk bir türküyle büyür,
her anne ninni yerine şiir söyler.
Peyniriyle, yağıyla, alın teriyle bereket,
bir tas çayla dostluk başlar,
bir ekmekle paylaşılır ömür.
Konuk gelirse,
kapı ardına dek açıktır —
soğuk bile utancından geri çekilir.
Dağlarında sessizlik değil,
sabır vardır.
Taşlarında yoksulluk değil,
gurur vardır.
Senin adın karda saklı bir dua,
rüzgârda yankılanan bir geçmiş,
çocukluğumun titreyen sesi gibisin.
Ozanların memleketisin sen,
sözün de, sazın da köküsün.
Bir dizede ağlayan,
bir nefeste gülen yersin.
Vefalı insanların mozaiği,
bembeyaz dağların nazlı yâri,
içimde bir türkü gibi
tüter adın —
Çıldır’ım memleketim.
5.0
100% (12)