Cihana hükmeder iken keşkül ile tanıştık.
Keşkül de ne imiş diye bir bilene danıştık.
Dediler ki ; kokonattan içi boşalmış kabuk.
Keskül dervişin beline takındığı çantadır.

Kimi veli-kimi deli , derler halkın içinde
Nasihat ederek bilgi, verir mahfî biçimde.
Bilgi toplar, bilgi verir ve ilim arar Çin’de.
Keşkül dervişin beline takındığı çantadır.

Kaime-i nakdiyeler keşkül içre toplanır.
Keşkülün açık ağızı tülbent ile kaplanır.
Derviş her ah çektiğinde, yüreğe ok saplanır.
Keşkül dervişin beline takındığı çantadır.

Neden keşkül kese değil,diye sual edersen?.
Kese zengin işi elbet, tevazu zannedersem.
Halk ile hemhâl olanlar haline nice ersen.
Keşkül dervişin beline takındığı çantadır.

Keşkülde toplanan akçe sandığa devredilir.
Sandıktan ulûfe olur fukaraya verilir.
Pişen aşın adına da ondan keşkül denilir.
Keşkül dervişin beline takındığı çantadır.

Şimdi her şey modernleşti, keşküller ıban oldu.
Halkı soydu soğan kıldı, adeta çıban oldu.
Gençler aş-iş peşindeyken, şeyhler define buldu.
Keşkül dervişin beline takındığı çantadır.

Keşkülün tatlı tarifin, ancak soyulan verir.
Google’ye bakılınca gözler önüne serir.
Yemeklerden sonra yense keşkül büyük haz verir.
Keşkül dervişin beline takındığı çantadır.


Emine Balı Oğuz