0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
95
Okunma
Sensizliği
Ey, adını kalbime mıhladığım sevgili…
Sen gelmeden ben geldim sana.
Kimseler hiçbir zaman bilmedi seni;
Bir ben bildim, tattım senliği.
Her şeyden önce ruhunu sevdim,
Gözlerine bakamadan sevdim.
Ellerine dokunamadan yürüdüm o yolu;
İçime içime akıttım gözyaşlarımı.
O köye görmeye gelmiştim oysa seni,
Ne bilebilirdim hasta yatağına yattığını?
Göremeden döneceğimi, ne bilebilirdim…
Ya sonrası?
Bitti derken başladı işte:
Bedeninden önce ruhun geldi yanıma.
“Umudunu kaybetme.” dedin bana.
İnandım, biliyor musun, sana…
Yatağımda yatarken yanımdaydın,
Yemek yediğimde sağımdaydın.
İnanır mısın, ibadetim bile seninleydi;
Secdeye giderken sen, kıraatte sen.
“Allahu Ekber!” nidası, senin sesindi sanki…
Bilinmez, anlaşılır mı bu sözlerim?
Ancak yaşamak lazımdır.
Hoş, o yaşayan kaldırır mı, bilinmez…
Ben gibi tabip ellerine düşerse, geçilmez.
Şimdi sana ait olan elleri başkası tutuyor;
Senden başkasına bakmayan bu gözlere başkası nazar ediyor.
İyileştirmeye çalışıyorum kalbimi;
Ama gel gör ki, ellerimde yine kalem…
Kâğıda yazıyorum sensizliği.
5.0
100% (1)