0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
83
Okunma
Fakirlik ceza mıdır...
Fakirlik ceza mıdır sabretmezsen evet.ödül-ceza esaslı bu varlıkzenginliik ödül mü şükredersen tevbeni bozmazsan evet...
Bu varlık adillik esaslıdır ödül-ceza esaslıdır.Esmalarda yaratılanlar"A-Z"yedir.rızıkta alimlikte"A-Z"yeyiz.Latiftir hakkedene
Nahl/71: Allah, rızık konusunda bazınızı bazınızdan üstün kıldı. Ama kendilerine daha fazla rızık verilenler, sahip oldukları rızıktan ellerinin altında bulunan köle ve hizmetçilere kendileriyle eşit seviyede olacakları ölçüde vermezler. Hal böyleyken, nasıl oluyor da üzerlerinde bulunan Allah’ın bunca nimetini ve hakkını bile bile inkâr ediyorlar?
TEFSİRi:
Âyetin mânası şöyle izah edilebilir:
“Bu nimetleri size Allah Teâlâ verdiği halde, siz servetinizde kölelerinizi ve hizmetçilerinizi aynı seviyede kendinize ortak kılmazken, Allah’ın size verdiği nimetlere şükürde nasıl olur da başka sahte ilâhları O’na ortak koşarsınız? Siz bu ilâhların hiç kimse üzerinde hiç bir hakka sahip olmadıklarını ve bu sebeple de sizin Allah’a olan ibâdetinizde de hiç bir hakka sahip olmadıklarını biliyorsunuz. Çünkü onlar da nihâyetinde Allah’ın yaratıkları, kulları ve köleleridir.”
Nitekim şu âyet-i kerîme sözkonusu mânayı daha açık ifade eder:
“Allah, bizzat kendi hayatınızdan size bir misal veriyor: Hiç, elinizin altında bulunan köle ve hizmetçilerinizden, size verdiğimiz nimetleri kullanma ve harcama konusunda sizinle eşit derecede yönetim hakkına sahip kıldığınız ve birbirinizin hakkına dokunmaktan çekindiğiniz gibi onların hakkına dokunmaktan da çekinip sözünü dinlediğiniz ortaklarınız var mı? Herhalde yoktur. O halde nasıl oluyor da yaratığımız olan şeyleri kendi mülk ve saltanatımızda bize ortak koşmaya kalkışıyorsunuz? İşte biz, aklını kullanacak bir toplum için ayetlerimizi böyle açıklıyoruz.” (Rûm 30/28)
Görüldüğü üzere her iki âyet de müşriklere kendilerini köleleriyle servet ve statü bakımından eşit tutmadıkları halde, yaratıklarından birini Allah’a ortak koşacak kadar ahmakça bir iş yaptıklarını bildirmektedir.
Âyet, yukarıda işaret edildiği gibi, bir taraftan şirki reddedip tevhidi ispat ederken, bir taraftan da, servetin insanlar arasında eşit dağıtılmadığını, bunun bir imtihan vesilesi olduğunu ifade buyurarak, servet sahiplerini, elleri altında bulunan köleleri ve yanlarında çalıştırdıkları hizmetçileri, temel ihtiyaçlarını karşılama bakımından, servetlerinden mümkün mertebe kendileriyle aynı seviyede faydalandırmaya teşvik eder. Bu konuda cimri ve tembel davrananları, Allah’ın nimetlerine nankörlükle kınar. Bu yönüyle âyet, İslâm’ın eşitlik, adâlet, dayanışma, paylaşma gibi sosyal değerlere verdiği önemin veciz bir ifadesidir. Nitekim bu hususta Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Elinizin altındaki köleler, hizmetliler, çalışanlar sizin kardeşlerinizdir; Allah onları size emanet etmiştir. Şu halde kimin yanında bu şekilde kardeşi bulunuyorsa ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin. Onlara ya güçlerinin yetmeyeceği ağır işler yüklemeyin veya yüklerseniz siz de yardım edin.” (Buhârî, İman 22; Müslim, Eymân 40)
Görüldüğü üzere toplum hayatının devamı ve gerekli bütün işlerin yapılabilmesi için akıl, zeka ve imkan bakımından farklı seviyelerde yaratılmamızda tecelli eden ilâhî kudret akışları olduğu gibi, Allah’ın bizleri kadın-erkek şeklinde çift olarak yaratması ve neslin devamı için bir kısım fıtrî ve şer‘î kanunlar koymasında da O’nun tek rab ve ilâh olduğunu gösteren açık deliller mevcuttur:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Farklı seviyelerde yaratılmsı yaratılanların adilik içindir...Hayvan da adildir ama İnsan eşref-i malukat olduğu için adillik esasına daha fazla katkılıdır...yırtıcı hayvan yavrusunu rızıklandırmak için bir hayvanın canına acımaz İsrail d Gazzelinin canına acımaz nesline br mekan sunarken.. ama insan bir insanın canına acır...Bir hayvanı rızık yaparken besmele çeker...İzinli olur yani...
Yaradılışta farklılık "el-Hakim"esmasının sonucudur...zengin zekattan sorumlu ama fakir değil...Gazzeli-İsrail ilişişi v-avcı hayvan ilişkisidir...Allah sorgulayacak ikisini de hem İslamım diyeceksin hem nükler üretmeyeceksin..Nükler veren esmaya katkı için verdi...Neslinin ululuğu için kullandın denilecek İsraile cehennem de gerekli iki ırka da tevbe sabır şükür gerekirdi...Allah kusurluyu kusurluya musallat eder amaç tevbedir..Nemrut da hz İbrahim de kusurluydu...Hz İbrahim tevbe etti Nemrut etmedi.hz Vahşi tevbe etti hz.oldu Nemrut da hz. olacaktı.
Nüklerlili İsraile cehennem kazandıracak sabırsız yani nefsine direnmedi İsrail esmaya katkı için cennet için kullanmadı nükleri ve şükretmedi ve tevbesini bozdu nüklere erişince...şeytan gibi kinine kullandı nükleri bu sabırsızlık sabrı bozmaktır.şükrü bozmaktır tevbeyi de kalu elada verdiği sözü de bozmaktır..
Sabrını şükrünü tevbesini bozmayana lütfedilir cennnet...cemal.........Ne fakirlik de ne zenginlik de suç suç sabra şükre tevbeye saygısızlıktadır...