0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
90
Okunma

Bir gölge düşer yüreğime,
Soğuk.
Demir bir nefes gibi.
Cellat değil ki bu,
Suskunluğu daha ağır,
Yargısı daha acımasız.
Yüzü yok,
Ama tanırım nefesini.
Sokak lambasının titreyişinde,
Ayakkabılarımın sesinde,
Her aynada karşıma dikilir.
Bir bıçak değil ki sallanan,
Sözler daha keskin.
Bir ip değil ki boynumda,
Yalnızlık daha sıkı.
Ve ölüm değil ki korkutan,
Yaşamak daha zor.
Çünkü cellat,
En çok da içimde yaşıyor.
Bazen bir bakış olur,
Bazen bir cümle yarım.
Bıçaklar paslanır,
İpler çürür ama,
O içimdeki cellat,
Hiç susmaz.
Ve ben her seferinde,
İdam sehpasına çıkan değil,
Cellatın ta kendisiyim belki de.
Kendi kendimin...
En acımasız infazcısı.
5.0
100% (2)