2
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
117
Okunma
Kaleme Çağrı
Karanlık yazdın yıllarca,
Zincir oldun canıma.
Her dizede darağacı,
Her satırda acıydı.
Ama artık, ey kalemim,
Umudu yaz gün yüzüne.
Bahar açsın mısralarda,
Şifa olsun sözlerin.
Ey kalemler, karanlığı siz satırlara döktünüz,
Umutsuzluk gecesini gönüllere çöktünüz.
Yıllarca dert ve kederi şiirlere gömdünüz,
Doğsun artık gün yüzüyle; dermân olsun yazdığın.
Nice düşler kanla aktı, senle söndü ışığım,
Yaralarımla yoğruldu, kırık kaldı bakışım.
Bütün yollar karanlıktı, kayboldu her gidişim,
Şimdi umut şarkısına açsın bağlar çizdiğin.
Zindan oldu mısraların, vurdu zincir omzuma,
Her hecede bir feryadın gömüldü hep sözlüme.
Gönül düştü karanlığa, bağlandı da özrüme,
Artık sabah türküsüyle çağlasınlar dizdiğin.
Senin ile suskun oldu nice bahar yıllarım,
Her satırda kan ağladı bu perişan yollarım.
Karanlıkla yoğrulurken sustu bütün dualarım,
Şimdi nurlu seher ile aydınlansın sezdiğin.
Kalem, yıllar boyunca sen hep yaralar yazdın,
Umutsuzluk dağlarını dizelerle sen kazdın.
Ölüm oldu her nefesim, hep feryatla sen azdın,
Şimdi rahmet pınarıyla serinsinler gözlediğin.
Her kelimen zincir oldu, pranga vurdu canıma,
Kapanmayan izler kaldı, kazındı hep kanıma.
Bir darağaç diktiler de bağladılar yanıma,
Artık diriliş sunsun o satırlar bildiğin.
Gece gündüz kül eyledin, yaktın bütün düşleri,
Hançer gibi kazıdın sen bağrımın en içleri.
Her satırda kanattın da büyüttün hep acımı,
Şimdi şifa ırmağına dönüşsünler duyduğun.
Çığlıklarla yoğurdun sen bu solgun yüreğimi,
Her nefeste zincirledin, bağladın dizlerimi.
Satırların darağacı astı benim canımı,
Artık bahar türküsüyle çağlasınlar söylediğin.
Kalem, yıllar boyu bana hep karanlık çizdirdin,
Her defterde umutları kanla, yaşla ezdirdin.
Nice düşü çöllerime gözyaşıyla bezdirdin,
Şimdi sevda şarkısı olsun satırına bezdiğin.
Her kelimen zehir gibi soktu kara bağrımı,
Defterlerin ateş oldu, kül eyledi varımı.
Yıllar boyu hançer gibi deldi bütün canımı,
Şimdi rahmet sağanağına dönsünler kızdığın.
Yazdıkların gölge oldu, sardı ömrün baharı,
Çaldı benden neşelerim, zincir vurdu diyarı.
Kapanmayan yara açtı yıllarımın her anı,
Şimdi sevda gülleriyle açsın bağlar özlediğin.
Her çıkmazda kaybolurken sustu bütün adımlar,
Sırra dönüp kaybolurdu gecelerde feryatlar.
Satırların mezar taşı dikildi hep yollar,
Şimdi nurla dolsun artık yollar ki çözdüğün.
Her hecede kanlı izler gizlenmişti kalbimde,
Çektiğim her zincir oldu, iz bıraktı elimde.
Bir darağaç kurup astın beni yine gönlümde,
Şimdi umut kanat açsın mısralarda gizlediğin.
Gamdan kale ördün bana, hapsettin ruh yolları,
Kara gece sürükledi bütün ömür diyarı.
Mezarlıklar doldururken sustu dualarımı,
Şimdi sabah türküsünde ışıldasın düşündüğün.
Gözyaşında yoğrulmuştu bu nasipsiz ömrüm,
Kül içinde bırakıldı yaralı her gönlüm.
Satırların yangın oldu, yaktı bütün günüm,
Şimdi rahmet yağmurlarıyla serinsinler üzdüğün.
Suskun kaldım nice zaman, zincirledin dilimi,
Her satırda kanla çizdin bitmeyen o yârimı.
Yalnızlığa kilitledin umut denen kapımı,
Şimdi rahmet kapısını açsın mısra andığın.
Dikenlerle çevirdin sen yollarımı baştan hep,
Çözülemez düğüm gibi sardın gönül taştan hep.
Bir darağaç kurup astın ömrümü de baştan hep,
Şimdi özgürlük sunsun dizeler ki inandığın.
Ey kalemim, yıllar oldu, cellât gibi yanımdın.
Kanla yazdın öykülerim, zindanlarla dostumdun.
Ama artık umut sunsun, bahar olsun yarındın.
Doğsun artık gün yüzüyle; dermân olsun yazdığın.
Fatih Dişbudak [ italik
5.0
100% (3)