0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
86
Okunma
Gökyüzü, yırtılmış bir kefen parçası,
Yıldızlar, düşmüş duaların küllerinden.
Ben ki, zincire vurulmuş bir yankıyım,
Her suskunluğumda cehennem büyür içimde.
Kara bir şimşek çakar alnımda,
Zaman, mezar taşlarını okur gibi geçiyor.
Ey ölüm, hangi kapıda bekliyorsun?
Ruhum, sonsuzluğa aç bir dilenci.
Taşlara çarparak kırılan sesim,
Kendi çığlığımdan korkar oldu.
Ve bir sır var, gömülü gözlerime:
Allah’tan gayrısına kör olmak!
Benim davam, kanla yazılmış bir çağrı,
Gecenin kalbine saplanmış hançer.
Ve ben, bir damla ümidi taşıyarak,
Karanlıktan nura koşan mahkûm.