1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
127
Okunma
Allah’ı ararken yolda susamışız yanmışız
Çeşm-i Hayreddinde feyzi bulup kanmışız
O çeşme ki feyizi iki kaynaktan gelir
Biri Kadiri, rufai biri de nakşibendidir
Terzi Mehmed efendiden Kadiriliği almışız
Cehr-i zikrin tadına bu sayede varmışız
Nakşi kaynak bizlere Mehmet Efendi‘den gelir
Ona da nuru Tekfurdaği Fevzi Efendi verir
Fevzi efendi feyizi Dağıstani‘den alır
Dağıstani‘nin yolu Zağferanboli’ye varır
Bu yolu izlersen Gümüşhanevi’yi bulursun
Bir sonraki konakta Hasen-i Şami olursun
Bu yol Mevlâna Hâlid-i Bağdadi’ye bağlanır
Oda feyizini Dehlevi hazretlerinden alır
Daha ileride seni Mazhar Cân-ı Cânan karşılar
Emmareye karşı seni Muhammed Masum aşılar
İmam Rabbâni ki müceddid-i elfi sânidir
Hâce Bâki Billah’ın müride yardımı ruhânidir
Nefse karşı yıkılmaz kale Hâce Emkeneki
Şeytanın vesvesesi Derviş Muhamnmed’e ne ki
Muhammed Parsâ gibi bu yolda nice erler var
Onuda yetiştirenin nâmı da Ubeydullah Ahrar
Mevlâna Yakup Çerhi’den feyzini tamam alırsın
Aleaddin-i Attâr’a uyarsan hep bu yolda kalırsın
Şah-ı Nakşibend’e bağlanan bu yolda mahrum kalmaz
Nefisle güreşte Emir Külâl’ın bir benzeri bulunmaz
Hoca Baba Semmâsi er arar er meydanında
Seyr-i Süluk yaptırır bir nazarla bir anda
Hâce Ali Ramitâni er toplar er pazarından
Evliyayı inciten korksun onun nazarından
Cehr-i zikri başlatan Mahmud Encir Fağnevi‘dir
Son nefeste dervişine bir kuş olup yetişir
Hoca Arif Rivegâri sünnete bağlılığıyla bilinirdi
Haramların korkusundan mübahları terk ederdi
Hızır Abdülhalik Gücdüvâni’yi bir havuza daldırır
Böylelikle su altında hafi zikretmeyi başlatır
Ahmed Yesevi altmış bir yaşında kabir yaptırıp girer
Peygamberin yaşından sonra bana gün yüzü haram der
Hoca Yusuf Hemedâni yalnızken iki rekatta bir cüz okurdu
Mushaf, seccâde, misvak ve havlu hep yanında bulunurdu
Ebu Ali Faremedi hazretleri pek az uyur, pek az yerdi
Dünya kadar hayır bile Allah’a vardırmaz derdi
Ebu‘l Hasan-ı Harkâni‘nin gafillerdi tüm derdi
Allah sizi temiz gönderdi, kirli gitmeyin derdi
Bâyezid-i Bestami keramet göstermeyi hoş görmezdi
Bir sünneti yerine getirmek bundan evlâdır derdi
Câfer-i Sâdık, hakiki zikir masivayı unutmaktır derdi
İşte o vakit, kul için Allah, herşeye bedel olur derdi
Kasım bin Muhammed bin Ebubekir, üçüncü altın halka
Fukaha-i Seb’a idi Medine‘de fetva verirdi halka
Selmân-ı Farisi gücü tükenene kadar namaz kılardı
Bu sefer de yattığı yerden zikr-u tesbihe başlardı
Ebubekir Sıddık mağarada erdi hafi zikrin sırrına
Böyle bir lütuf vermedi Allah dünyada başka kuluna
Hazreti Muhammed Mustafa ki başımızın tâcıdır
Nuru kalbe şifadır zikri gönlümüzün ilâcıdır
Nevzat Köksüz
Merzifon
26.07.2022
5.0
100% (2)