0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
40
Okunma
Bir insan var, sevgiye ve aşka aç ama karşısındaki kalpler sevmeyi bilmeyen, sevgiyi hak etmeyen insanlar. Bu yüzden kalbi sürekli meşgul, sürekli yorgun ve kırık. Sevdiği kişi ona umut veriyor, ama yarı yolda bırakıyor; bazen acı veriyor, bazen de sevgiyi göstermeyi reddediyor.
Şiirdeki kişi bunu bilir, farkındadır ama vazgeçemez. Kalbi defalarca incitilmiş, gözlerinden ışığı çalınmış, yarı yolda bırakılmış olsa da maceraya, denemeye ve sevmeye devam eder. Her ne kadar acı çekse, yaralar açsa, içindeki savaşlar bitmese de, ruhunun arayışı ve kalbinin tutkusu devam eder.
Şiir, aşkın bazen acı verici ama insanı canlı tutan, hissetmeye ve denemeye yönelten yönünü anlatıyor. Kalp her defasında yeniden yanmaya, yeni bir başlangıca hazır.
Sevmeyi bilmeyen kalplerde neylersin?
Ne diye kalbini böyle meşgul edersin?
Gerçi sen acı çekmeyi çok seversin,
İstenmediğin yerlerde ne gezersin?
Kalbim seni çok incittiler,
Yetmemiş gibi bir de kırdılar.
Umut verip yarı yolda koydular,
Gözlerinden ışığını çaldılar.
Galiba sen akıllanmazsın,
Hiç yerinde durmazsın.
Sen belli ki macera ararsın,
Hiçbir zaman da uslanmazsın.
Çuvalladığını görüp yıkılmazsın,
Dermanının yetmediğini anlamazsın.
Sen denemekten hiç bıkmazsın,
O yüzden her zaman harlanırsın.
Ateşler içinde kıvransa da,
Açılan yaraların kanasa da,
Daha çok canın yansa da,
Barışmaz içindeki savaşlar.