0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
161
Okunma
Aşkın ocağına düştük, kendimizi kül ettik,
Hasret bucağına düştük, gönlümüzü gül ettik,
Ne aşktan bir nasip aldık, ne de vuslata erdik;
Gurbet kucağına düştük, elimizi yol ettik…
Dağ gibi bir kardeş alıp, gömdük kara toprağa,
Gözde yaşla; kalpte dertle, gittik ondan ırağa,
Yüreğimiz parça pinçik, döndük kuru yaprağa,
Keder ırmağına düştük, yaşımızı sel ettik…
Sitemliydi sözlerimiz, dostlar bizi kınadı,
İçimizde olan yara, hep bu yüzden kanadı,
Kırıldı gönül kuşunun dosta açık kanadı,
Dikenler bağına düştük, hanemizi el ettik…
Yaz ayında yüreğimiz daim yaşadı kışı,
Sessiz feryadımız sardı hem arzı, hemde arşı,
Durmayıp kahkaha atan, gamsız insana karşı,
Konuşmaya tevbe edip, dilimizi lal ettik…
5.0
100% (3)