0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
148
Okunma
Geldim bu dünyaya uysal bir kuzu gibi
Ve sürünerek gidiyorum bir yılan gibi
Ne çok koşturdu peşinden hayat beni
Ve sonunda fısıldadı bana:
" Yalnızsın küçüğüm,bulutlardan yağmur boşalırcasına"
Her sabah avuç açtım Tanrı’ ya
Babamı aldın ,annemi bana bağışla
Tanrı ile ilk husumetimiz ...
Küçüktüm,büyük boy düşlere
Hayallerim bile hamdı
Kim bilir hangi iklimdeyim
Oturmuşum bir masaya
Dökülen yapraklarla bir husumet
Bir deli akıl çırpınıyor aramızda
Yenilir mi bir erkek sonbahara
Gözlerimi çeviriyorum gözlerime
Eski günahlarım dip diri
İnsan sevaplarından tesbih yapar mı
Saydıkça, aynalara şeffaf ve saydam bir bakış
Gençliğimi aldılar
Şafak operasyonu gibi bir şeydi
Ayın sonu gibi bir şeydi
Ardımda koca bir yürek
Bu hasret bana dayanmaz
Islandı akşam sefalarım
Haksız yağmurlar düştü toprağıma
Şimdi ölüm bile yetmiyor
Öfkemi anlatmaya
5.0
100% (2)