(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gazze üzerinden zulüm, insanlık sınavı ve vicdan muhasebesini güçlü bir şekilde dile getiriyor. “Geriye kocaman bir eyvah kaldı” nakaratı, hem çaresizliği hem de insanlığın ortak vebalini vurgulayan çarpıcı bir ağıt işlevi görüyor.
Üslup , sistem , tarz , eda aslında şiir hakeden kelimenin oraya nakşedilmesidir.Kelime orayı haketmeli şair de şoför olup ulaştırmalı.
"Seyredip Gazze’yi (hüzün dolsan) ne
hüzün ile dolmak kastedilen lâkin "seyredip Gazze" ile yalnış başlayınca eksik bağlamak zorunda kalmış.Yani kelimeler yalnış yerdeler.Kaleci forvette forvet kalede.
Üçüncü kıta biraz güzel "geriye kocaman bir eyvah kaldı" cümlesi bunu bana söyletti.
Garip gelebilir Üçüncü kıtanın dışında gerisini at gitsin dersem iyilik etmiş olurum.Duvarı çatlak binayı kiralayan kişi evsiz kalmasın diye sessiz kalınırsa ev çöker evsiz değil cansız kalır.
Üçüncü kıtada biraz olan can şiirde yok.Ruh eksik.His yok.Gazze millî meselem öyle yazılmalı ki tüylerim diken diken olmalı.
Darılmayacağını umduğum için yazıyorum.Eleştiri değil yaptığım.
Hususen mühim olan şu ki hiçbir edip kendi yazdığını tamamen menfi müspet mana da ölçüp biçemez.Kari bunu fark edebilir.Okiyucu yani anlar ki okuyucu iyi yazar iyi şair olmasa bile yazarın kaleminin kudretini hisseder.Yahya Kemal hiç kitap telif etmemiş bunlar iyi değil diyerek.Şimdi bahusus aynı fikirdeyim.Hiçbir yazdığıma mükemmel demem hatta hiçbirini beğenmem.Bir yazdığımın diğerinden daha iyi olması hedefim olmuştur.On sene öncekinden ya şu kelimeyi değişsem mi düşünüyorum.Kimse için değil benden sonraki nesile ufuk açması hedefim.Bakılırsa bu görülebilir.İzafi olarak Filistin'e atfen yazdıklarım (filistinli çocuktun annesine mektup,teselli gibi dört beş tane var aşağılarda biryerlerde) tekil olarak değil toplumsal olarak (nidâ içinde "ranâ kokuları gelir Hicaz diyarından" bölümü ile başlayan kıtalarda vardır."kesilmişe yahudi hançeriyle Kudüs rayları-Marakeş gitsin" dizeleriyle biten nidâ) aşağılarda biryerlerdedir.Esenkalın
Gönül isterdiki buhranlı yıllarda ateşin ortasından yazan Mehmet Akif Ersoy gibi, Necip Fazıl Kısakürek gibi yada Gazze'de yangın yerinin ortasında kalıp bir çocuğun yitik düşü, bir annenin çaresizliği, yiğitlerin canhıraş iman aşkıyla kanının son damlasına kadar inancı uğruna mücadele eden olsaydım belki dediğiniz gibi milli bir mesele şiiri olurdu. Teknik sıkıntısız ama beklenti yada şiirin ruhu olarak biraz daha özen göstermeliydim o anlık içimden geldiği gibi değilde biraz çalışma yaparak yazmalıydım. Şu yönden kendimi mutlu hissediyorum yazıyorum yaza yaza dahada iyi yazacağımı biliyorum. Eleştiri şiire can şaire güç verir. Yıllar sonra bile olsa hala Mehmet Akif'ler bile eleştiriliyor ama bakınca bir Mehmet Akif nedense bir daha gelmiyor... Nerden nereye bağladım şiirlerinde şimdilik belki böyle nerden nereye... Çok teşekkür ederim her zaman beklerim böyle yorumları çünkü hem bana motive hem okuyan Şair arkadaşlarıma tetik olur tetikler bizleri daha iyiye.... Nice şiirlere.. Bu arada sizden de bir Gazze şiiri bekleriz. Saygılarımla.
Hususen mühim olan şu ki hiçbir edip kendi yazdığını tamamen menfi müspet mana da ölçüp biçemez.Kari bunu fark edebilir.Okiyucu yani anlar ki okuyucu iyi yazar iyi şair olmasa bile yazarın kaleminin kudretini hisseder.Yahya Kemal hiç kitap telif etmemiş bunlar iyi değil diyerek.Şimdi bahusus aynı fikirdeyim.Hiçbir yazdığıma mükemmel demem hatta hiçbirini beğenmem.Bir yazdığımın diğerinden daha iyi olması hedefim olmuştur.On sene öncekinden ya şu kelimeyi değişsem mi düşünüyorum.Kimse için değil benden sonraki nesile ufuk açması hedefim.Bakılırsa bu görülebilir.İzafi olarak Filistin'e atfen yazdıklarım (filistinli çocuktun annesine mektup,teselli gibi dört beş tane var aşağılarda biryerlerde) tekil olarak değil toplumsal olarak (nidâ içinde "ranâ kokuları gelir Hicaz diyarından" bölümü ile başlayan kıtalarda vardır."kesilmişe yahudi hançeriyle Kudüs rayları-Marakeş gitsin" dizeleriyle biten nidâ) aşağılarda biryerlerdedir.Esenkalın
Gönül isterdiki buhranlı yıllarda ateşin ortasından yazan Mehmet Akif Ersoy gibi, Necip Fazıl Kısakürek gibi yada Gazze'de yangın yerinin ortasında kalıp bir çocuğun yitik düşü, bir annenin çaresizliği, yiğitlerin canhıraş iman aşkıyla kanının son damlasına kadar inancı uğruna mücadele eden olsaydım belki dediğiniz gibi milli bir mesele şiiri olurdu. Teknik sıkıntısız ama beklenti yada şiirin ruhu olarak biraz daha özen göstermeliydim o anlık içimden geldiği gibi değilde biraz çalışma yaparak yazmalıydım. Şu yönden kendimi mutlu hissediyorum yazıyorum yaza yaza dahada iyi yazacağımı biliyorum. Eleştiri şiire can şaire güç verir. Yıllar sonra bile olsa hala Mehmet Akif'ler bile eleştiriliyor ama bakınca bir Mehmet Akif nedense bir daha gelmiyor... Nerden nereye bağladım şiirlerinde şimdilik belki böyle nerden nereye... Çok teşekkür ederim her zaman beklerim böyle yorumları çünkü hem bana motive hem okuyan Şair arkadaşlarıma tetik olur tetikler bizleri daha iyiye.... Nice şiirlere.. Bu arada sizden de bir Gazze şiiri bekleriz. Saygılarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.