15
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
284
Okunma
Sustum artık, sözlerim, zehr-i gamla örüldü,
Ruhun yandığı yerde, savrulan bir kül vardı.
Bir âhın yankısıyla, gül dererken görüldü,
Ateş-i aşk içinde, gözümüzde sel vardı.
Aşkın serv-i revanım, bak şimdi güle dönük,
Geceyle hem dem olup, gündüzlerim hep donuk
Ben ki aşık değildim, aşk etti beni konuk,
Her firkate bir kervan, her vefâya yol vardı.
Yâr dedim, yâr olmadın; Cân dedim, cânım gitti,
Gözümde yaş kalmadı, hayâllerim hep bitti,
Öyle dua ettim ki, meleklere de yetti,
Her hicâbın ardından, aramızda el vardı.
Nûr olup, nârla yandım, her adım bir in’tilâ,
Sîneme secde indi, ruhumda hep istilâ
Sorma hâlim perîşân, tutulmuşken bir kulâ
Ben O’ndan bahsederken, sözlerimde bal vardı.
Zerre zerre döküldüm, dertlerim rahmet oldu,
Sabırla örttüm ânı, ben ağlarken gül soldu
Ey kalem! Yazma artık; Kâlbim aşkını buldu
Her hecede bir çiçek, her satırda gül vardı.
Ney gibi içten içe, hep kalpten inledim bak,
Bir avuç toprak için, bunca sır, bunca merak,
Söz biter, sükût başlar, vardır aşkta iftirâk,
Bu suskunluk içinde, kalbimde bir kul vardı.
...andelip...
Dost kalemlerden
Bir damla gözyaşından kaçarak adım adım
Rüzgâr gibi eserken gizlice fısıldadım
Söz yorgun düşünce sırrı aşka susadım
Sessizlikte kalbimde yankılanan dil vardı...........Dikek Pınarı
Sensiz geçen her demim yollara serdi beni
Gam yükünü taşıdım hazana verdi beni
Ah eyledim semaya firakın derdi beni
Her susuşun ardında, bin söz ile hâl vardı............Meyzem
Hece hece okudum aşkın kutsiyetini,
Suskunlukla ödemiş şair aşk diyetini,
Sabırla sukût etmiş aşka acziyetini,
Her satırın için de; isyankâr bir dil vardı.
Hangi mecraya gitse aşk’a şaşırmış yolu,
Her demi hicran olmuş aşk için çarpmış solu,
Bir ihtiva içinde gözler ezelden sulu,
Efkârını dağıtan sinesinde yel vardı..........Necdet Akçakaya
Nice nice engelle önüme hep koyuldu
Adeta iki gözüm , oyum oyum oyuldu
Kaderim tarafından , üstüm başım soyuldu
Ünümde sıralanmış sahra vardı çöl vardı -..-İYİ OZAN
5.0
100% (18)