1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
170
Okunma

İman etmişim on bir ayın sultanı ramazandır.
Ama benim için bir ay daha var o başkadır
Gurbetten sılaya akan bir yol vardır.
İşte o benim sılaya akan dere çayımdır.
Zaman geldi içim kıpır kıpır,coşarım .
Siirt ile Yozgat arasına hasret köprüsü kurarım.
O ay bu ay imiş,sılaya yola çıkarım.
Ağustos sıcağında yollarda su gibi akarım.
Ve yolculuk başlıyor...
Sür kaptan yolculuk başlasın,sıla yolu açılsın.
Siirtten yola çıktım gurbeti deli edercesine
Yasladım başımı otobüsün penceresine
Fıstıklar dallarında sanki sarı sarı mücevher
Güneş değdikce ışıl ışıl parlıyor
Kurtalan da kara trenle yarışa koyulduk,
Kusura bakma kara tren acelemiz var.
Ha geçtik ha geçilecez;
Derken;yılan gibi girdi bir tünele kayboldu.
Seninde yolun açık olsun be kara tren.
Beşiri,Batman alev alev sanki,sıcak mı sıcak.
Tütün tarlalarındaki işçiler selam sizlere.
Ben sılaya koşarken sizler helal ekmek peşinde
Yol kenarı hep ayrı bir güzellikte
Mandalar çamura yatmış serinlemekte
Mısır tarlaları boy boy olmuş Bismil’de
Sonra Diyarbakır geldi yolumuza
Diyarbakır ayrı bir ihtişamlı,ayrı bir heybetli
Diyarbakır kalesine bir selam yollamışam
Otogarı yine kalabalık mı kalabalık
Buluşmalar ve vedalaşmalar...
Hepsi harman olmuş,etraf duygu seli.
Erganiyi geçtikten sonra Maden.
Maden de yollar kıvrım kıvrım
Sanki yolumuza taş koyacak,nazlanıyor.
Dağlar üstüme üstüme geliyor.
Derken uzaktan göründü Sivrice gölü
Masmavi ışıl ışıl,güneş tepemizde.
Çocuklar Sivrice kıyısında nazar boncuğu sanki
Kulağımda kulaklıkla türküler dinlerken
Yüreğime bir ağır top,içime hoyrat düştü.
O esnada ufukta gözüktü gaggoşlar diyarı Elazığ
Ah Elazığ,vah Elazığ,
Yol yemez mertler diyarı can Elazığ.
Yolu yarı ettin kurban Elazığ
Sıla yolu erim erim eridikçe
Elazığı da geride bıraktık.
Güneşin yorgunluğu çökmeye başladı.
O öğlen kızgınlığı yok artık.
Ben gurbet yollarını eritirken,
Bir anda içime sızı düştü, yüreğim hopladı
Tarif edilemez bir durgunluk ve hisler içindeyim
Nedendir,bilinmezliği düşünürken ,
Radyoda bir Malatya türküsü
Ve ufukta Malatya gözüktü ...
Aman Malatya,can Malatya
Kayısı diyarı tatlı Malatya
Ah benim yorgun düşmüş Malatyam.
Tanıdın mı bu gardaşını,
Bir şubat soğuğunda imdadına koşmuştu.
Yarana merhem, canına can olmaya gelmişti.
Ah içimdeki sızı Malatya,boynu bükük Malatya
Sıla yolunda sende mi vardın be Malatya
Bir malataya türküsü ile
Camdan selam yolladım Beydağına
Malatya çıkışında güneşte istirahate çekildi.
Gün battı da Malatya battı mı zannettiniz.
Malatya yine kayısı çiçeği gibi yeniden açar
Kayısı kokar,türkü kokar,memleket kokar
Sılayı rahime yaklaştıkca yollar can çekişiyor
Hekimhan,Kangal,Ulaş yollara boncuk gibi diziliyor.
Gün kendini akşama, akşamda geceye yaslamak üzere.
Sıradaki durak yiğitler şehri Sivas.
Öğlenin kavurucu sıcağı serinliğe bırakıyor Sivas’ta.
Sivas toprakları türkü kokuyor burcu burcu.
Ve Muhlis Akarsu,
Radyodan o kadife sesle sanki bana merhaba diyor.
Ah ahh ne desem ki yutkunarak Akarsu’dan türküler dinliyorum.
Sol tarafım yine hüzünlendi
Sivastan da süzülerek sıla yollarına kendimi yasladım .
Artık kavuşma vakti geliyor.
Akdağmadeni,Saraykent,Sorgun yol üzerinde beni bekliyor.
Gurbet yollarına elvada...
Ben yol kenarında inerek,
Savuşturdum gurbet yolcularını.
Onlarda sıla yolunda saatleri eritecek
Memleketlerine kavuşacak...
Ve merhaba sıla,
Merhaba memleket,
Merhaba eş dost evlat,
Merhaba ana baba bacı kardeş,
Hasreti erittim yollarda.
Şimdi kavuşma vakti...
Bir gurbet yolculuğuna başlayana dek;
Sağlıcakla kalın....
01.08.2025
5.0
100% (1)