Takvimdeki yaprakları birer birer sökerek
Câhil ömrümün sırtına sardı gitti seneler.
Yeni yetme fidan iken omuzuma çökerek
İnce, nârin dallarımı kırdı gitti seneler.

Mendilim hiç kurumadı, nemli kirpik oklarım,
Yanağımdan süzüleni göz ucuyla yoklarım.
Dosta dökmem, düşmandan da uğrun uğrun saklarım,
Can özüme gamlı yaşı kardı gitti seneler.

Ne baharım bahar gibi, ne de yazım yaz gibi,
Zemheri’de yanar tenim, Ağustos’ta buz gibi.
Her mevsime ayrı boran ektiği yetmez gibi,
Saçlarıma bembeyaz kar serdi gitti seneler.

Şimdilerde hazan bağım, güze erişti yaşım,
Şu hayatın harmanında nasıl da savrulmuşum.
Benden evvel göç edince, anam, babam, kardaşım,
Gâripliğimi yüzüme vurdu gitti seneler.

GÖNÜL DOSTLARIMDAN
Rüzgâr gibi esti, geçti seneler
Bir yumak hasretti ,seçti seneler
Yıllar mûrur etti , anı bıraktı
Yapbozu yok artık, biçti seneler... DENİZ TAYANÇ 1..teşekkür ederim.