6
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
412
Okunma

Gel zâlim! otağımda kırık dökük bir yer var,
Ucu iğneli dilin virân edip gitti yâr!
Hayâlin bembeyaz tül dimağımda dolaşır,
Kanattığın keşkeler aklımla cebelleşir.
Bu loş soyut perdede fikrim tarumâr olur,
"Nedâmet" taş yastığa başımı yıka kalır.
Ya gönder ak Güvercin göğümde künde aşsın,
Ya da bir bir mendil yolla , bulutlara ulaşsın.
Ne cendereler aştı gönül denen garibim,
El ayak buz keserken için için eridim.
Avucumda bir yudum samanalevi dilek,
İllâ ki her dileği alaz mı etmen gerek.
Düşü yanık uykuymuş, öğrendim! kalpte sızı
Biçare em bulunmaz, batında inler bazı
Can özümün ağıdı sinemden gam çekerken
Çıkagelir sûretin asûmân mum yakarken.
Hasret; Tor deli kısrak, çiftesinden yediğim
Harı kurşunmuş meğer, sineme kor değdiğim.
Mıhladın sol yanıma, sen! zâlim elin kızı,
Attın kemik kafese el kadar et ağrısı.
GÖNÜL DOSTLARIMDAN
Gel mahzun! çadırımda yırtık pırtık bir nefes
Kör bıçakla çizilmiş, can evimde bir kafes
Hayâlin sisli perde, rûyalarıma sızar
Uyanınca kanayan, ince ince sır bezer.. MESUT TÜTÜNCÜLER.. teşekkür ederim.
5.0
100% (11)