2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
116
Okunma
Saatin akrep ve yelkovanı kavga ediyor,
ikisi de “zaman benim!” diye bağırıyor.
O sırada masanın üzerinde unutulmuş bir fincan,
kahvesini çoktan içmiş ama hâlâ rüya görüyor.
Bir kedi geçiyor odadan,
ama gölgesi yok.
Sonradan fark ediyorum:
gölgesi çoktan balkona çıkmış,
orada sigara içiyor.
Pencerenin camında bir bulut asılı,
gökten kopmuş, yorgun düşmüş.
Ellerimle tutuyorum,
ama avuçlarımda yalnızca
yağmur kokusu kalıyor.
Ve sen,
henüz var olmamış bir kelime gibi
dilimin ucunda bekliyorsun.
5.0
100% (3)