0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
192
Okunma

Aylardan Ağustos... Yazın ortası
Ipılık bir hüzün geceme çöktü
Nazende gülüşün ah, şarap tası
Ay yüzlü sakiler aklıma döktü
Yüreğim dizimin dibine çöktü...
Sesin uzaklardan sesime koştu
Yüzün ırmak ırmak yüzümde coştu
Gülüşün öyle loş, öyle sarhoştu
Dudaklarımdan ta ruhuma aktı
İçimde binlerce mor şimşek çaktı
Bir suskun şarkıydım karanlık, ıssız
Annesiz, babasız, tenha, kimsesiz
Gülüşünü içtim ağladım sessiz
Hain rüzgâr son kadehimi döktü
Beni onmaz bunalımlara soktu
Ruhumdaki çocuk uyandı birden
Gökyüzü kızıla boyandı birden
Yüreğimde bir ateş yandı birden
Ah ellerim ellerimde tutsaktı
Konuşmak yasaktı, susmak yasaktı
Ayağında yırtık bir çarık vardı
Topuğunda derin bir yarık vardı
Boğazında kül bir hıçkırık vardı
Sarıldım boynuna yüzünü döktü
Ciğerimi söktü boynumu büktü...
İçimde bir deniz boğuldu sonra
Mor dağlar un ufak dağıldı sonra
Demir gibi düşler eğildi sonra
Yüreğim umuttan elini çekti
Toprağa hüzünlü çiçekler ekti
Ne zaman dolacak hasretin akti?
Ne zaman ışığı seçer gözlerim?
Asırlar sonra mı vuslatın vakti?
Ne zaman güneşi içer gözlerim?
Sevinçten yağmurlar içer gözlerim...?
Bu hasret kalbimin belini büktü...
23.08.2025
S.U.
Serkan Uçar
5.0
100% (3)