Aşk sarhoş...
Yol sarhoş...
Kelimelerin anlamı sorgulanmaz ,
Bir genç kahramandan asla...
Şüphe duyulmaz...
Aşk’dan....sevgiden....!
Aşkı yaşar....kanatlı melekler...
Geceler gündüz olur...
Gündüzler gece....
Sevgilinin....aşk’ı sorulmaz ,
Dudaklarda....hece ,
Ay ışığında bisiklet çevirir....
Mini eteğinde yanar , tutuşur ,
Sokaklar...?
Açık pencereden bakan sevgili...
Damlar kiremit rengi...
Mavi-beyaza boyanmış evler ,
Buluşmak için bekler sevgililer ,
Yağan yağmurlarda buluşur..
İri baş...Kertenkeleler
Islaktır sokaklar...
Aşka doymayan....
Dudaklar....!
Bitmeyen yüksek kaldırımlar...
Çığlık-çığlığa bağıran horoz ,
Kırmızı ibikleri aşka susamış...
Duvarların arkasında...
Çitler geçilirse..
Patika yollar arasındadır...
Özlenen...gözler ,
Hoyrat sevgilinin ateşinde...
Sıcak....bedenler yanıp , tutuşurken...
Uzaklardan aşk şarkıları karışır ,
Ağır , ağır senfoni çalar uzaktan ,
Gecenin sessizliği...ıhlamur kokar ,
Bir tren geçer....
Beş....on beş treni ,
Acı düdükler çalar...geçmiş zamana inat ,
Mahallenin tam ortasında...deprem ,
Kadın-erkek çöcuk...hepsi ayakta...
Gecenin bir yarısında
Bahçenin gülleri , şakayıkları solar...
Korku içinde...?
Sevdalanırmış anneler...
Çocuklarına...!
Sevgiyi yaşatmak için...özveri ,
Almadan.....vermektir sevgi..
Öpülesi....narin parmaklara...
Sardunyalar sarksın pencerenden ,
Çocuklarımız....cıvıl ,cıvıl...
Aşkımızın çocukları olsun ,
Geçip-giden....beş on beş treninden...!