1
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
131
Okunma
Kordon’da gün batımı
kendi celladına ölü bir yaprak gibi boynunu düşüren bir kadını selamladım
inceydi kirpikleri
saçları ışık saçıyordu
emanet bir kırmızıydı tırnakları
gülen bir yüzün ardından bakıyordu
elimin tersiyle sevdim o kadifeyi
ben baktım
onun gülüşü durdu
derin bir boşlukta
bir hiçlikte
hiç bilmediğim bir salıncakta sallandım
Kordon’da gün batımı
boyumca bir yalnızlıktan kaçarken maviye sığınabileceğimi sandım
ağırdı yüküm
ellerim nasır tutmuştu
ellerim.. toprak kokuyordu
zemheri karaydı herşey
yasak bir şiirde saklanıyordum
bir sırrın eşiğinde okudum o ilk mısrayı
o dinledi
benim şiirim söküldü
bir hiçlikte
hiç bilmediğim bir suda yıkandım
Kordon’da gün batımı
can kırıklarımın üzerinde yürürken
-yalınayak kaldım