1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
121
Okunma

Gönlümde köşe kapmaca oynuyorsun, ey yâr.
Seni aklımdan kovsam, kalbime giriyorsun;
Kalbimden kovsam, aklıma sığınıyorsun.
Öyle bir aşk var ki sende,
Gönüle sığmıyorsun...
Vuslat mısın, hasret mi?
Sonu ne, bilmiyorsun.
Kara hindiba otuna üflemek gibi,
Uykudaki bir çocuğu izlemek gibi,
Öksürüğü gizlemek gibi bir şey seni sevmek:
Korka korka, gizli gizli, susarak...
Ya dağılıp uçarsa,
Ya uyanırsa, ya giderse endişeleriyle
Yaşamak öyle zor ki — bir bilsen...
Acı veriyor artık
Adını fısıldayarak söylemek...
Kalbe hüzün veriyor bu sükûnet.
Oysa bir bilsen...
Oysa bir bilsen;
Gündüz gezdiğin yolları,
Gece güneş gözlüğüyle dolaştığımı...
Lütfundan yer gök sarsılacak.
Dillere düşecek bu sevda —
Türküler yazılacak belki
Bu aşka dair.
Deli taylar gibisin şimdi,
Şu gönül bozkırımda...
Attığın her adımda bir yer ediniyorsun.
Bâdı-sabâh misali, gözle görülmüyorsun.
Ne kemente takılıp,
Ne gem’e geliyorsun;
Küstüm çiçeği gibi — değmeye gelmiyorsun.
Masalsı bir gülüş var gözlerinin içinde.
Her rolde kahramansın,
Akıl almaz biçimde...
Hürsün; hür yaşıyorsun,
Ve yakışıyor da sana.
Koca bir yürek ister
Seninle çıkmak bu yola...
Seni böylesine sevmek,
Nasip olmaz her kula.
O zalim ayrılığı perçeminden tutup da,
Koysan avuçlarıma —
Yine haddimi aşmam.
Lâl olur gönül dilim,
Kıyamam... Kıyamam hatırana.
Gizli bir iksir gibi karışmışsın kanıma.
Ama şikâyetim yok...
Öldürse de bu sevda,
Yine kansın canıma.
Yine cansın canıma.
FEVZİ EMİR YILMAZ
5.0
100% (3)