1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
992
Okunma
“Kapatma ışıkları,
Daha gözümden uykuyu akıtasım var…”
Öyle bir kar yağardı ki çocukluğumun en gülen yüzüne,
Kurt payı yılkı atlarını düşünürdük, zifiri soğuklarda,
Oyunlar oynardık karanlık köylerin uzak ışıklarında,
Uzak köylerin karanlık ışıklarına tutunurdu sesimiz,
Avazımız kısıldığı kadar bağırırdık
Tezek sobasının şavkında…
Öyle bir kar yağardı ki ruhumuz ısınırdı,
Öyle bir karanlıktı ki, anne kokusuna pervane kesilirdik,
Babalarımız fırtına toplamaya çıkmıştı
Ve birazdan,
Kucak dolusu
Somun sıcaklığı bırakacaklardı düşlerimizin en acıkan yanına…
Öyle bir severdim ki
Karanlığın ortasında asfaltı yırtan arabaların ışıklarını,
Takılıp peşine
Bilmediğim ne şehirler gezerdim
Yorgun döndüğüm sabaha karşılarda…
Kapatma ışıkları,
Daha yürüyesim var bütün köy yollarında,
Ömrüme eziyet gençlik zamanlarımda
Daha titreyesim var memleket temmuzlarında…
Uzak köylerin köhne ışıklarında
Nefesimizi saklardık birbirimizden
İlk konuşan büyüyü bozardı
Ve sobelenirdi aklımızın zulalarında
Ve kaybolurdu ruhumuzun tenhalarında
Ve yitip giderdi
Yılkı atlarının,
Kocaman, ürkek, deliren korkularında.
Kapatma ışıkları
Daha ağlayasım var,
Daha saklambaç oynayasım,
Daha bulamayasım kendimi,
Yırtılan dizlerimi acıtarak sessiz sessiz kanayasım…
Kapatma gözlerini
Zemheriye bırakılmış hasretlerin içinde
Daha anne diye sevesim var,
Daha bebek gibi korkasım,
Ve ne olur gitme
Yıkılasım…
Alpaslan ÖZTÜRK
Ağustos 2008