Gönül kafesinde bir çiçekti aşk
Lütfedip haz ile derdiniz mi hiç
Hararetle gelir aramaz ki köşk
Yollarına yürek serdiniz mi hiç

Zamanla seni o bulur hiç şaşmaz
Riyakar kalplerde çağlayıp coşmaz
Murattır kimsenin peşinden koşmaz
Kaç sefer yokladı gördünüz mü hiç

Kalplere ilaçtır bulamaz herkes
Zannetme ki gelip geçici heves
Dinlemez alevi Sünni ve Çerkes
Şilttir kul döşüne bildiniz mi hiç

Rüzgarından karlı dağlar devrilir
Heybetinden hanlar beyler gerilir
Diz çöker şartlar önünde eğilir
Sahi kim yitirmiş buldunuz mu hiç

Nurundan kör olur görürse gözler
Yoksul kalır ona dair tüm sözler
Kimi pişmandır kimi onu özler
O har ile çağlayıp dindiniz mi hiç

Ozana türküler yazdıran odur
Ferhat’a dağları kazdıran odur
Mecnuna çölleri gezdiren odur
Zemzemini içip kandınız mı hiç

Akıl erdiremez kimse işine
Türlü bela açar garip başına
Değince eros ’un oku döşüne
Soluksuz dağları aştınız mı hiç

___________yorgunkalem…