Turnalarla selam gönderdim sana
Mahpustan yolumuz geçmez dediler.
Yolu düşen varmı dedim zindana
Bülblülden başkası gitmez dediler.

Gözyaşı damlattım kırmuzı güle
Bunu benden götür dedim bülbüle
Yalvardım yakardım hepsi nafile
Mahpus damından kuş uçmaz dediler.

Ne menem mevkidir zindan denen yer
İzinsiz ne güneş ne gölge girer
Bir günde ömürden bir ömür gider
Ömür biter cürüm bitmez dediler.

Baharları varmı yaz kış yok ama
Hangi mevsim mahpus kalır dama
Birkaç kar tanesi düşse odama
Beyaz hükümsüzdür olmaz dediler.

En iyisi mektup dedim zindana
Dışardan ahvali anlatsam sana
Teraneler aynı aynı çarpana
Her nefesle düdük ötmez dediler.

Kalem kağıt aldım yazmak istedim
Gözünle dünyayı gezmek istedim
Rengarenk çiçekler çizmek istedim
Resimlere bülbül konmaz dediler.

İçerde el bağlı dışarda dil
Bir kitap bir kürsü hangisi adil
Herşey aşikar da fikir muadil
Bu işe her akıl ermez dediler.

Yusuf’un kuyusu taht’a götürdü
Yunus’un yunusu şükür getirdi
Nuh’un okyanusu zulüm bitirdi
Sıkıntısız huzur gelmez dediler.

1807/2017 - İ.ANİK