Vampirler ve Yarasalar

Yarasalar fare cıvıltısıyla kanat çırptı
mağaranın tavanına çarpa çarpa
gece kuşları uçuşup kaçıştı
vampirlerin ortağı haberci
zaman dar güneşle savaşa
buluştular

yarasalar taze solucan avına
vampirler sıcak kan şarabına
karanlığı kutsadılar önce
korkunç sesleriyle çıktılar mağaradan
yarasa serçeden başladı
sonra güvercin sonra keklik
yardılar döşlerini yara yara
Vampirler sokak başlarını tuttu
kan kokusu beyin damarlarını şişirip
önce çocukları sonra gençleri sonra yaşlıları
gölge gibi tek tek sarıldılar enselerine
emdikçe kanlandılar canlandılar

toplandılar meydana doymuş kudurmuş
kutladılar dansla ayinlerini
gecenin bitmemesi karanlığın sürmesi lazım
gün boyu açlık kemirmişti beyinlerini
güneşi çalamaya karar verdiler
bütün zaman gece karanlık olmalıydı
krallıklarını ilan edip

çıktılar en yüksek dağa
kuşanıp bütün cephaneleriyle
şafak söker sökmez güneş doğar doğmaz
ilk ışınlarıyla beraber saldırmaya
son vereceklerdi aydınlığa

Güneş bütün cazibesiyle dağın doruğuna
nazlı nazlı vurarak doğdu sıcaklığıyla
yürüdüler dağın zirvesine çığlıklarla
dayanamadılar kavurucu ışığa
kırıldılar döküldüler savruldular
kaça bilen yarasalar mağaralara sığındı
peşlerinde vampirler kan kusa kusa
telef olup döküldüler dağın böğrüne
yarasalar mağaradan çıkmadı
vampirler sokağa
karanlıklarına gömülüp

Coşkûnî