Ey vatan,
Kaç kere daha düşmeli göğe sancı
kaç kez daha alnımıza mühür basmalı acı
kaç ağıt ezberlemeli dilimizdeki toprak
kaç bayrak daha yırtılmalı rüyamızdan?


Yanaklarından barut kokusu gelen çocuklar var
kirpikleri siper, düşleri pusu.
Gözlerinin ortasına kazınmış
"ölüm"ün künye numarası.
Ve yine
bir annenin sütü dondu içten içe
çünkü
oğlunun ismi düştü televizyonun alt yazısına.

Kalleş bir sabah bekliyor bizi her gün
gömlekler değil, yürekler yırtılıyor artık.
Kaldırımlar şehitlerin alnına düşüyor

Ey toprak!
Kaç kere gömdün yıldızları alnına?
Kaç kez sancağı kana buladın
ve kaç defa
bir milletin kalbini
kurşunla mühürledin?

Sustum sanıyorlar,
oysa içimden
on iki şehit birden haykırıyor.
Teneffüs etmediğim her nefes,
onların yarım kalan türküsü.

Gökyüzü çöktü o gün
ve hiçbir dağ
taşıyamadı anaların çığlığını.

Bir annenin elinde
tarhanasıyla dolu bohça kaldı
çocuğu “akşam gelirim” deyip gitmişti.
Ama akşam olmadı.
O çocuğun adı
şimdi sela oldu...

Gözlerinde toy gülüşler olan yiğitler
çizmeleriyle değil,
hayalleriyle gömüldü.
Birinin cebinden sevdiğinin mektubu çıktı,
birinin cebinde annesinin dualı mendili…
Hepsi sustu.
Ben susamam.

Ben ki,
şehidin adını
ayak seslerimin altına yazan bir milletin evladıyım.
Ben ki,
kanla sulanmış bir toprağın
kalemle nöbet tutanıyım.

Ben susarsam
kim konuşur?
Ben yazmazsam
hangi harf dayanır bu yangına?

Her şehit cenazesinde
bir kıyamet büyür içimde.
Yalnızca tabut değil,
bir milletin geleceği
omuzlanır dört kollu bir ölümlüğe.

Ama zannetmesinler ki
azalıyoruz.
Her şehitle
binlerce yürek uyanıyor toprağın altında.

Çocuklar hâlâ onun adını fısıldıyor okul sıralarında.
Küçük kızlar, babalarının ceketini koklayarak uyuyor.
Ve ben,
yazdıkça bir mermi gibi saplıyorum kelimeleri
vicdanı olmayanların sessizliğine.

Bu şiir
bir duadır artık.
Bu şiir
bir yemin gibi
her satırıyla bayrağıma sarılır.

Ey milletim,
unutma!
Onlar gitmedi
sadece yeryüzünün nöbetini
bizlere bıraktılar.

Ve ben söz veriyorum:
Yarım kalan her türkü,
benim kalemimde tamamlanacak.
Çünkü bu vatan,
onların değil yalnızca
hepimizin kanıyla mühürlendi.


Peri Feride ÖZBİLGE
09.07.2025