1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
127
Okunma
Bir tenhada susar dualar,
bir anne iç çeker usulca… Teneşire uzanır beden,
ne konuşur, ne de susar.
Soğuk bir su dokunur alına,
bir damla,
hayatın son aynasına düşen bir iz gibi…
Sabun kokusuyla karışır vedalar, ve eller,
tutamaz olur hiçbir eli.
Musalla taşında ten değil,
yarım kalmış cümleler durur.
Omuzlarda taşınan ne beden, ne ağırlık,
bir ömrün gölgeleridir sadece.
Bir ses yankılanır boşlukta:
“H-er kişi niyetine…”
Ve herkes bilir, her nefes mutlak sahibidir bu sıranın.
Kabir…
Kimi zaman bir çiçekli bahçe,
kimi zaman taşsız bir yokuş.
Toprağa dokunur eller,
gözlerde yaş, kalplerde sükût.
Geride kalan her şey,
bir “keşke”nin gölgesine düşer.
Ve bir çocuk sesi duyulur uzaklardan: “Şimdi nerede?”
Rüzgârda savrulan bir duadır belki…
Ya da kabir başında titreyen bir yüreğin sessizliğinde…
1 Temmuz 2025 / 18:40
𝓡𝓪𝓶𝓪𝓴 𝓚𝓪𝓵𝓭𝓲 / Samim İĞDE
5.0
100% (3)