ela gecelerimde tenimde demlenir nefesin kıskanır sabah bizden önce ölür de mor kınalar yakar güneşin ellerine . .
şimdi
lacivert bir geceden sesleniyorum sana yüreğimi yokluğunun yasına buladın beni diyorum sana dilime zehir sürdün yar asi bir nehir ol kuraklığıma diyorum sana . .
kadife dokunuşlarında ıslanıyor bedenim ya uyut beni ya da uyandır sana . .
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Zarafetin çarpıcılığı... Başka bir ifadeyle "Frapan Şiir" estetiği desem... Mecaz, mecaz-ı mürsel, tevriye ve istiare sanatlarıyla derinlik kazanmış muhteşem bir şiir. Mükemmel bir renk uyumuyla insanı rahatsız etmeyecek tülümsü ve ışıltılı bir kumaş giyinmiş, bedeninin ahenkli kıvrımlarıyla ilk görüşte insanı kendine hayran bırakan, kalp çarpmalarına, nefes darlıklarına sebep olabilecek etkide, hatta çarpıcı bir kadın bedeni güzelliğinde "frapan şiir" dersem herhalde abartıya kaçmamış olurum. Hem gerçek, hem düş, hem psikolojik olarak oldukça derinlikli ve anlamlı bir şiir. Ya gel, ya git... Ya sev, ya uzak dur... Ya rüyamda kal, ye gerçeğim ol... Ya huzur ver, ya hüznünde kaybol... Hayali güzellikle, muhtemelin gerçekliği... Tebrik ve takdirlerimle. Saygı ve selamlar.
Harika betimlemeler ile bezenmiş ,kendisini sonuna kadar şiirin hazzına vardırarak okutan çok güzel bir eser olmuş sevgili arkadaşım. Vurucu finali ise başlı başına bir şiir gibi ; ''ya uyut beni ya da uyandır sana ''
Enfesti her zamanki gibi... Selam ve sevgilerimle arkadaşım
bu bekleyiş, bu sessiz isyan, ve bu suskun yakarış… aşk değilse nedir.
ve aşk, bu kadar can yakmazsa, neye benzer.
bazen bir gecenin eşiğinde unutulmuş bir rüya gibi hisseder insan kendini. ne tam uyanıktır, ne de tamamen uykuda.
ayrılık dediğimiz o sessiz ölüm, her gece insanın yastığına gömülmüş bir çığlık gibi varlığını sürdürür.
ruh ona doğru koşarken, beden geride kalıyor. sanki vuslat dediğimiz şey, yalnızca iki tenin birleşmesi değil de iki yalnızlığın birbirinde sükûnet bulmasıymış.
Kalemin gecenin sessizliğinde yankılanan bir özlemin ve derin bir aşkın içten anlatmış. “ela geceler” diyerek sıradan bir geceyi bile sevgilinin varlığıyla renklendirmek ne kadar etkileyici, bu renk yalnızca gözlerde değil, duygunun içinde saklı. Nefesin tende demlenmesi ifadesi, hem fiziksel hem ruhsal bir yakınlığın derinliğini hissettiriyor. Bu öyle bir aşk ki, sabah bile kıskanıyor; zaman, onların hikâyesine tanıklık edemeden geride kalıyor.
“Mor kınalar yakar güneşin ellerine” dizesi özellikle güçlü aşk burada öyle yakıcı ve asil ki, sabahı bile utandırıyor. Sonra bir geçiş artık lacivert bir geceden sesleniliyor… Renk değişiyor ama duygunun ağırlığı artıyor. "Yüreğimi yokluğunun yasına buladın" diyerek, özlemin hem acısını hem kabul edilişini dile getiriyor. Bu dizelerde hem bir sitem hem de hâlâ vazgeçilemeyen bir bağlılık var.
Ve finaldeki dilek "Ya uyut beni, ya da uyandır sana" bu aşkın iki ucu arasında kalmış bir ruhun yalvarışı gibi. Ya huzur ver, ya da tamamen kendine al. Arada kalmışlığın, bekleyişin, belirsizliğin yoruculuğu hissediliyor. Ama ne olursa olsun, bu aşk hâlâ şairin içinde yaşıyor; gecede, bedende, sözcüklerde yankılanıyor. Aşkı hem mistik hem gerçek, hem dokunaklı hem de çok sahici bir dille anlatıyor. Okuyanın kalbinde bir sızı bırakıyor ama aynı zamanda da bir sıcaklık. Çünkü burada anlatılan, herkesin bir yerinden tanıdığı o derin, içten ve bir türlü eksilmeyen sevda. Nicelerine Şiir ola.
Araftayım ey yâr Uyku ile uyanıklık arası Ela geceleri idrak etmeyecek kadar kapalı gözlerim. Ahh teninin rakımına yetmez ki ciğerim Bundandır nefesimin demlenmesi... Baharlardan almış da kokunu İçerime içerime işliyorsun Kiskanmaktan başka çaresi kalmıyor ki sabahın..
Ey lacivert gecelerin parlayan incisi Ay tanrıçası teninde ruhum savaşıyor Kan ter içinde yüreğim Kalp ritmi dayanmıyor ki yasına.... Acının tadına alışmış benliğimde Diline sürülen bir yudum hasret işte... Asi nehirlerimi zor zapt etmişken Bana bu eziyet niye...
Gözyaşlarımı bile süzerek akıttım sana Kadife dokunuş misali Ya al beni koynuna yâr et Yada rengarenk gecelerin karanlığına hapset...
Emeğine yüreğine sağlık kıymetli şairim 🦋 kalıplara sığmayan özgür kalemin her daim ruhumu okşamıştır... Bil istedim ❤️ 🦋 🥰
Geceler hakim siirlerinize , yagmur ve bitmeyen bir beklenti. Renkten renge giren geceler. Kendi büyüsüne cekiveriyor siirleriniz. Guzeldi suyun sancisi Saygılar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.