0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
165
Okunma
I
Kairos Limanı uzakta, dijital ışıkla yanar,
Terinos elinde gaz lambası, bir yere varamaz.
Döner duru Datça’da.
Tontonitos havlıyor holograma doğru,
“Bu zamanın ruhu bozuk,” diyor ihtiyar birçoğu.
II
Keliternos sofrayı eski usul kurmuş,
Salata, zeytin, kekik, ekmek – hiçbiri sanal durmamış.
Timenos ekranla konuşur bir başka evrenle,
Terinos’un sesi yankılanmaz bu yeni düzende.
III
Bir çocuk geçer yoldan, gözlüğüyle metaverse’te,
“Dedem nasıldı?” der hevesle.
Terinos eğilir yere, bir bademi ezer taşla,
“Zamanın ruhu bu mu?” diye sorar başla.
IV
Knidos’tan bir rüzgâr eser, eski çağlardan kalma,
Zeytin ağaçları fısıldar: “Biz zamana bağlıyız ama…”
Zeitgeist geçer Datça’dan, dijital ayaklarla,
Terinos yıkar yüzünü sabahın serin sularıyla.
V
Kasketini çıkarır, bir yıldıza selâm durur,
“Ben analog bir hatıra, sizse hızlı bir durur.”
Keliternos içeriden seslenir: “Akşam oldu Terin!”
“Zeitgeist geçsin gitsin, biz çocuklarımızı bekleriz.”
VI
Bahçe demirlerine yaslanır, sessiz ve isyankâr,
Gökyüzüyle konuşur, yıldızlara nazar.
Zamanın ruhu fısıldar kulaklarına sertçe:
“Sana yer yok artık.”
Ama Terinos gülümser:
“Ben zaten zamandan değilim,
Kendi çağımdayım hepçe.”
5.0
100% (4)