45
Yorum
0
Beğeni
3,0
Puan
3316
Okunma

Kış günü, acımasız ayazındaydı
Yoksul çocuk, gecenin koynundayken
Pusu kurmuştu, zemherinin gözlerinde
Sabahın yorgun düşen ilk Işıklarında
Hızlanmıştı, ha bire, buğulu nefesi
Bir bir dolaşıyordu çöp bidonlarını
Ekmek kırıntısı arıyordu yorgun bedenine
Ve evden bekleyenlerine
Olacağını düşünmek varya? ah ah
Her şeye rağmen mutluydu
Gözlerinde sevinç içinden umut vardı
Tutunmuştu bir kere hayatın kirli elerine
Bitecek diyor yoksulluğun ömrü
Gülüşler başlayacak
İçimizi ısıtacak özlemin sevinci
Poşetten ekmek yüreğimizden umut
Soframızdan soğan
Yüreğimizdeki ayaz sinmiş alın terimize
Yoksulun aşı değil
Örselenen yüreğimizin gücü
Koyulmuştu işine bir kere
Açlığını bastırıyordu sabırla
Tekmeliyor her boş çıkan bidonu
Küfürler ediyordu
Sosyete çocuklarına
Bulamayınca ekmek kırıntılarını
Üşüyen ellerini ısıtıyor
Son nefesiyle üfleyip duruyor
Başı dönercesine
Bazen dalıp gidiyor
Yavuklusunu gözlerine
Kimin umurunda
Yorgun düşen beden
Sırtına yapışmış yoksulluk hırkası
Lime lime dökülüyordu
Çürüyen hırkanın her bir parçası
Mırıldanıyor zaman geçtikçe
Sevdalısının sevda türküsünü
Günün ağarmasıyla birlikte
Yeniden başlayacak umutlar
Akşamın alaca Karanlığıyla
30 10 2008
mehmet yıldırım
3.0
100% (1)